"Theoden yavaşça tahtından indi. Divanhanede yeniden soluk bir ışık belirmeye başladı. Kadın aceleyle kralın yanına gidip koluna girdi; yaşlı adam sendeleyen adımlarla yükseltiden indi ve yavaş yavaş divanhaneden geçti. Solucandil hala yerde yatıyordu. Kapılara vardılar; Gandalf kapıları çaldı." "Açın! diye bağırdı. "Yurt
Batıdaki en büyük sapkınlıklardan biri İsa'nın "Ben ve Baba biriz" dediği zaman telaffuz ettiği sapkınlıktı. Bunu söylediği için çarmıha gerilmiştir. Ortaçağlarda, İsa'dan dokuz yüzyıl sonra, büyük bir Sufi "Ben ve maşukum biriz" dedi ve o da çarmıha gerildi. Çarmıha giderken şöyle dua etti: Allah'ım bana öğrettiğin şeyi bu insanlara da öğretseydin, bunu bana yapmayacaklardı. Bana bunu öğretmeseydin, başıma bu gelmeyecekti. Sen ne eylersen güzel eylersin." Bir başka Sufi ise "Bu katı topluluğun işi, aşağılama ve ölüm yoluyla Sufi'ye Tanrı'yla bir olmak istediğini vermektir." demişti.
Sayfa 156
Reklam
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Ateşe atılmış bir adamın yüzüne akıtılan bir damla suyun değeri nedir? Bir gece yarısı, bir çölde yolunu şaşırıp kalmış adama, uzaktan görünen bir ışığın değeri nedir? Hasta döşeğinde müthiş sancılarla kıvrandığımız anda elimizi sıkan elin değeri nedir? Haksız yere darağacına giden bir masum indinde, son saatte yetişen adalet hükmünün değeri nedir? Çarmıdaki İsa'nın ayağı dibinde ağlayan Magdalanalı Meryem'in gözyaşının değeri nedir?
Sayfa 167Kitabı okudu
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Atatürk'ün zamanında 64.000 kişinin KAFATASı fişlenmişti!
1 Ağustos 1935 günü Sinan'ın Süleymaniye Camii'nin yanındaki mezarı Atatürk'ün direktifiyle Türk Tarih Kurumu'ndan bir heyetin huzurunda açılır. İskelet büyük oranda bozulmuştur (bazı gazetelerse sağlam çıktığını yazar). Kafatası yassı-geniş (brakisefal)çıkarsa 'Türk', uzun (dolikosefal) çıkarsa 'öteki'
Reklam
Biri ınsan ruhunun Tanrının kendi özünün, öbürü de büyük bütünün bir parçası olduğunu; bir üçüncüsü ilksiz olarak yaratılmış; bir dördüncüsü yaratılmış değil. yapılmış olduğunu söyler; baş­ kalan da Tanrının onlara gerektikçe biçim ver­ diğini, çiftleşme anında geldiklerini temin ederler. Biri: ..Sperma hayvancıklannda yerleşir'' diye
"Yahuda benzerini İsa'ya yapmıştı. Aynı neden."
Firavunlar çağındaki barbarlığın ve anlamsızlığın aynısı şu an başımızda. Kölelik kaldırıldı mı gerçekten?
Dinlerin Doğası
Diğerlerine karşı acımasız ve düşmanca dürtüler, Mesih'in eşit sevgisi varken ortaya çıkmamaktadır. Ancak Mesih'in krallığı sırasında bile inanan topluluğa ait olmayan, İsa'yı sevmeyen ve O'nun sevmediği insanlar, bu bağın dışında tutulurlar. Bu nedenle, bir din kendisini sevgi dini olarak adlandırsa bile, kendisine ait olmayanlara karşı sert ve şefkatsiz olmalıdır. Esasen her din, aynı şekilde, içine aldığı herkes için bir sevgi dinidir, zulme ve ona ait olmayanlara karşı tahammülsüzlük her dinde doğaldır. (...) Günümüzde bu hoşgörüsüzlük kendisini, önceki yüzyıllardaki gibi şiddetle ve zalimce göstermiyor olsa dahi, insan davranışlarında bir yumuşama olduğu sonucuna varamayız. Bunun nedeni, dini duygulardaki gözle görülür zayıflamanın aksine dürtüsel bağlar arasındaki zayıflamayla bağlantılı olmasıdır. Eğer başka bir grup bağı dini bir grubun yerini alırsa (...) o zaman, Din Savaşları çağındaki gibi öteki olana karşı aynı hoşgörüsüzlük gözlemlenecektir(...)
Doğuş'ta, "insan kızları" ile eşleşen meleklerden söz edilir. Eski Yunan ve Roma'nın mitoloji kültürlerinde, kadınlara boğa, kuğu, altın çeşmesi olarak görünüp onları gebe bırakan tanrılar vardır. Eski bir Hıristiyan inanışına göre, felsefe yetisi insanın kendi hünerinin değil, iblislerle yapılan yastık sohbetinin bir
Sayfa 105
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.