Çocuktuk...
Ruhumuzu oyunlar beslerdi. Oynarken acılar uzaklaştırdı bizden. Acıkmayı, susamayı ve yoksulluğu bile unuturduk. Oyun yerimiz ne evdi, ne bahçe, ne sokak; her yerdi, her şeydi. Yeryüzünün neşesiydik. Haberimiz yoktu zenci çocuklardan, Hiroşima'lardan, maden ocaklarında çalışan dokuz yaşındaki küçücük işçilerden. Bebek ölümlerinin sayısını henüz duymamıştık. Kuşlarda da nüfusa kayıtlı değildi henüz.