"Mene, tekel, peres."(1) Bilge Daniel bu sözlerin anlamını şöyle açıklar: "Bu sözler korkunç bir kehanettir. Yaşama gücünü yitiren eski devletin kaçınılmaz bir çöküşe mahkum olduğunu ifade ediyor." (1)Eski Ahit'e göre: Binlerce yıl boyunca dünyanın en büyük ve en ihtişamlı şehri olan Babil'de Kral Belşassar (Baltazar) büyük bir şölen verir. Kral Belsassar babası Nebukadnssar'ın Kudüs'teki Yahudi tapınağından aldığı altın kâselerin getirilmesini emreder. Şölende bulunan herkes bu kâselerden şarap içip sarhoş halleriyle Tanrı'ya hakaret eder. Ancak ansızın duvarda görünmez bir elin yazdığı alevden bir yazı belirir: Mene, tekel, peres. Dehşete kapılan Belşassar ülkenin tüm bilgelerini çağırır ancak hiç kimse bu yazının anlamını açıklayamaz. Kraliçe- nin tavsiyesiyle bilge Daniel çağrılır, yazıyı okur ve şöyle açıklar: "Mene: Tanrı senin krallığının günlerini saydı ve ona son verdi. Tekel: Terazide tartıldın ve eksik bulundun. Peres: Krallığın ikiye bölünerek Medlerle Perslere verildi." O gece Belşassar öldürülür ve krallığı Persler tarafından işgal edilir.
İngilizlerin oynattığı "Tamburlaine" oyunun konusu
Konu Oyunun başında İran kralı, kardeşi ve yakınlarıyla konu­şmaktadır. Kral çok zayıf bir adamdır, kardeşi onu tahttan indirip yerine geçmek istemektedir. İran, İskitlerin, Tatarların tehdidi altındadır; Tamburlaine'in adamları İranlıları haraca kesmektedirler. Kral Mycetes düşmana nasıl karşı koyacağını bilemez . İran ordusu da
Sayfa 72 - İstanbul Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Güneşin doğduğu topraklardaki Basra'dan Uzak Batı'da, Mağrib'deki (Cezayir) Biskra'ya dek tüm topraklar büyük bir durgunluğun pençesinde öylece uzanıyordu. Bugün bu alan Ortadoğu olarak adlandırılıyor; fakat bir zamanlar adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Halkı çok çeşitli ırklardan Araplar, Rumlar, Ermeniler, Kartlar ve Yahudiler
“Savunma gücünü yitiren yığınlar, daha güçlü olan kişiler tarafından bastırıldığında, korunma amacıyla erdeminden emin oldukları bir adama sığınır, o da bu zayıf insanları yapılan haksızlıklara karşı korur ve yüksek ile aşağı sınıftan insanları hak eşitliğini gözeterek bir arada tutmak için onları adil koşullar oluşturarak yönetirdi. Devlet yasası oluşturma ile kral atamanın mantığı aynıdır. Yasa daima eşitliği gözetmelidir, aksi halde o yasa olamaz.”
Sayfa 87 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu