“Siz izin vermedikçe hiç kimse ama hiç kimse hayalinizdeki ağacı kesemez .”
Erdem edinilen bir şeydir ve onu edinmek için belli hazları feda etmek gerekir. Zihni hayatın getirdiği güçlüklerle açılıp güçlenmemiş, zorunluluk nedeniyle bilgi peşinde koşmamış biri, haz onun için ulaşılabilir durumdayken, onu feda etmeye razı olur mu?
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Toplumda kadın ve erkeğin birbirine yabancılaşması süregeldikçe, birbirlerini sahip olunacak nesneler olarak değerlendirme eğilimleri de kaçınılmaz bir sonuç olarak varlığını sürdürür.
Sayfa 143Kitabı okuyor
O zamanlar “ben, beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum” diye düşünürdüm. Yeni keşfediyordum bu düşünceyi. Kimse sizi gözlemiyorsa, içinizdeki gizli ikinci kişi dışarı çıkıp dilediği şeyleri yapabilir.
İnsanlığından korkmayan kadın ve erkek güler yüzlü olur.
Merhamet duygusu empatinin, insaflı olmanın, olgun insan olmanın belirtisidir.
…Zaten eskiden kalma bir teorim vardır, uzun boylu insanlar hakkında. Belli bir uzunluğu - Bki bu 1,85 metredir- aştıktan sonra karşılarına iki yol çıkıyordur. Birincisi , iriliklerini kullanabilecekleri işler, ikincisiyse kadın olmak!
Sayfa 374Kitabı okuyor
Anna'nın isyanı
"Haklı! Haklı! -diye söyleniyordu.- Elbette, o her zaman haklıdır, o Hıristiyandır, o yüce gönüllüdür! Evet, alçak, iğrenç adam! Benden başka hiç kimse bunu anlamaz ve anlamayacaktır, ben de kimseye anlatamam. Dindar, iyi ahlaklı, namuslu, akıllı bir adam diyorlar, ama onlar benim gördüğümü görmüyor. Sekiz yıldır hayatımı nasıl mahvettiğini, içimde canlı olan her şeyi nasıl boğduğunu, benim aşka gereksinimi olan capcanlı bir kadın olduğumu bir kez bile düşünmediğini bilmiyorlar. Her adımda beni nasıl aşağıladığını ve yaptığı şeyden hoşnut olduğunu bilmiyorlar. Yaşadığım hayatı haklı çıkartmak için bütün gücümle çabalamadım mı? Onu sevmeye, kocamı sevmek olanaksız olunca oğlumu sevmeye çalışmadım mı? Ama zaman geçti, artık kendimi aldatamayacağımı, dipdiri bir kadın olduğumu, bunda benim suçumun olmadığını, Tanrı'nın beni böyle yarattığını, benim için sevmenin ve yaşamanın gerekli olduğunu anladım. Şimdi ne olacak? Beni öldürseydi, onu öldürseydi, hepsine katlanır, hepsini bağışlardım, ama hayır, o..."
Sayfa 384 - İş Bankası Kültür Yayınları
Konumuz Göbeklitepe...
Göbeklitepe'yi gün ışığına çıkaran çalışmaların yöneticisi olan arkeolog Klaus Schmidt'in tezi, "önce tapınak geldi, sonra şehir"di. 19. ve 20. yüzyıl boyunca insanlığın tarihsel ilerleyişine dair oluşturulan tutarlı materyalist bilimsel çerçeveden rahatsız olan, tarihi mistikleştirmek isteyen herkes bu
Sayfa 62 - Yazılama Yayınevi, 3.Baskı, Aralık 2022
Hiçbir şeyin, hor görülen bir kadın kadar korkunç olmadığını biliyorum.
Seçmediğimiz bir şeye kendi erdemimiz ya da başarısızlığımız gözüyle bakamayız.... Kadın olarak doğmaya isyan etmek ona göre bundan gurur duymak kadar aptalca bir şeydi..
Sayfa 100Kitabı okuyor
