simsiyah saçların var kunâla
kemiklerine yapışık etlerin var
bir gün dökülecek
kunâla kuşu gibi gözlerin var
bir gün sönecek
kunâla
bu etlerin arkasında güzelliklerin var
benden başka kimse bilmeyecek
Tesiri yok şarabın dilde olan melâle
Olsun şikest elinden gönlüm gibi piyâle
Nisyân ise murâdın fasl-ı şarab dursun
Çoktan şuuru kılmış câm-ı lebin izâle
vakit geldi kunāla
dünyayı göreli çok oldu
tam kırk yılda seni buldum kunâla
bu can tenden geçmeden
bu dünyadan göçmeden
bir kerecik sevmek çok değil
simsiyah saçların var kunāla
kemiklerine yapışık etlerin var
bir gün dökülecek kunāla
kuşu gibi gözlerin var
bir gün sönecek kunâla
bu etlerin arkasında güzelliklerin var
benden başka kimse bilmiyecek
bu can içimde kuştur kunâla
seni görünce titrer bu can
gözümde mahabbettir kunâla
seni görünce yanar bu can
burnumda soluk olur kunâla uçar gider
bu can benden geçmeden
bu dünyadan göçmeden
bir tek seni sevmek çok değil