Rus ordusunun komutanı General Odişelitize, raporunda şu korkunç olayı anlatıyor:
"... Türk kırımı, bir doktor ve müteahhit tarafından düzenlenmiş, yani herhalde eşkıya tarafından düzenlenmemiştir. Bu ermenilerin adlarını iyice bilmediğim için burada anmayacağım. Her türlü savunmadan yoksun ve silahsız 800'den fazla Türk öldürülmüştür. Büyük çukurlar açılmış ve zavallı Türkler bu çukurların başına götürülüp hayvan gibi boğazlanmış ve bu çukurlara doldurulmuştur. Ermenilerden birisi sayarmış: "Yetmiş mi oldu? On kişi daha alır kes!" deyince on kişi daha keserler ve çukura atıp üzerine toprak örterlermiş. Bizzat müteahhit, eğlenmek için bir eve doldurduğu seksen kadar zavallının kapıdan çıkarken birer birer kafalarını parçalamış..."
Fena bir yerimden koptuğum doğru.
Kendimden çok fazla yaşamaktayım
Nereye bağlanacak bu işin sonu?
Aslında ben kimim? meraktayım..
Bütün kapılar kapandı sokaktayım...
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin, bilmem ki nesin..
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin...
Aysel git başımdan, ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm, karanlığım, biraz çirkinim
Aysel git başımdan, istemiyorum...
Benim yağmurumda gezinemezsin, üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan, nasıl korkarsın..
Hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan, ben sana göre değilim.
Benim için