Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nil Sarı-Ahmet Zeki İzgöer
"Pertevniyal Valide Sultan'ın vakfettiği ve 1875 tarihi civarında Medine-i Münevvere'de inşasına başlanan, Ebniyye-i Hayriyye olarak tanımlanan hastane kuruluşundan itibaren 'düşkün ve hasta kadınlar için' yaptırılmış olması bakımından ilktir."
Sayfa 292 - Kronik KitapKitabı okudu
Nil Sarı-Ahmet Zeki İzgöer
"19.yüzyıldan önce kadınlara hizmet veren ilk Osmanlı hastaneleri İstanbul'da Eski Saray haremindeki Hastalar Dairesi ile Topkapı Sarayı hareminde yer alan Cariyeler Hastanesi'dir (17.yüzyıl)."
Sayfa 264 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Hükümdar veya hanedan siyasi prestijini koruyup güçlendirmek için asabiyeti canlı tutmak zorundadır. Aksi halde, daima pusuda bekleyen başka bir asabiyet gurubu, güç üstünlüğünün kendisine geçtiğini anladığı anda hakimiyeti ele geçirebilir. Çünkü mülkün kaynağı ve kuruluş sebebi olan asabiyet, egemen olmak için zora başvurmayı gerektirir. Böylelikle, devlet ve toplumların başlıca varlık sebeplerinin dayanak noktasını oluşturduğu anlaşılan asabiyet kavramı, hem devlet ve toplumun kuruluş ve devamını sağlamakta hem de tarih içindeki gelişimi sonucunda degişime uğramaktadır.
Sayfa 54 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Ahmet Cevdet Paşa, dünyadaki en büyük inkılâbın Mekke'ye Islâm'ın gelişi ile gerçekleştiğini belirtir. Bu olay sadece Islâm dünyasını değil bütün dünyayı ilgilendirmekte ve genel dünya tarihi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Sayfa 53 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Ahmet Cevdet Paşa, doğu tarihinin, İslâm dini ve hukukuyla biçimlendiğini ileri sürerek tarih çağlarının “İslâm öncesi” ve “İslâm sonrası” olmak üzere ikiye ayrılması gerektiği üzerinde durmuştur. Hz. Adem devrinden Hz. Peygamber dönemine kadar olan süreye Eskiçağ, bu tarihten sonraki döneme de Yeniçağ denilmesinin uygun olacağını ileri sürmüştür.
Sayfa 52 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Ahmet Cevdet Paşa, tarihin akışını Allah'ın iradesine bağlar. Ancak ilahi iradenin esrarına nüfuz edilmesi mümkün değildir. Tarihi olaylar, belli bir düzen ve sıralanış yani determinizm içerisinde gelişir. Sünnetullah, bütün olayları doğal sebeplere bağlamak ve dayandırmak üzere geçerlidir. Bu sebepleri ortaya çıkarmak ise tarih ilminin görevidir.
Sayfa 52 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Paşa'nın tarih görüşünün temelini “ibret” meydana getirir. Paşa'ya göre, tarihte geçen olaylar ve yaşanan hadiseler ibret alınması gerekli konulardır. Tarihten amaç, olayların doğruluk ve yanlışlığını bilmek, gerçek sebeplerini öğrenmek ve bunlardan dersler çıkarmaktır. Yine tarih okumaktan maksat ve fayda, sadece bir meselenin hangi tarihte meydana geldiğini bilmek değildir. Tarih kitapları geçmiş olayların iyi ve kötüsünü, haklı ve haksızı gelecek kuşaklara anlatıp ibret almaları için yazılmalıdır. Bu bakımdan tarihçinin temel görevi, doğruyu söylemektir. Bu, genel bir kuraldır.
Sayfa 51 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Paşa'ya göre, medeniyetin beşiği Asya'dır. “Hürriyet”, “Medeniyet” ve “Serbestiyet”te olduğu gibi Sosyalist, Komünist ve Nihilist akımların da çıkış yeri Asya'dır. Bu ideolojiler Asya'da doğmuşlar, ancak Avrupa'da gelişmişlerdir. Çünkü Avrupa toplumu bu düşüncelerin yayılması için gerekli altyapı bakımından elverişli bir konumda idi.
Sayfa 49 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Ahmet Cevdet Paşa, ahlâkı genel şekliyle “güzel ahlâk” (ahlâk-ı hamide) ve “kötü ahlâk” (ahlâk-ı zemime) olmak üzere ikiye ayırır. Bir mü'min için en önemli vasıf, ahlâk güzelliği (tezhib-i ahlâk)'dır. Olgun bir mü'min, kötü huylarını terkedip kendini övünülecek huylarla donatır. Güzel huy, iki kötü huy arasında aracı bir keyfiyettir. Mesela “tevazu” güzel bir huydur. Bir tarafı “kibir”, diğer tarafı “zillet” olup her ikisi de kötü huylardandır.
Sayfa 46 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.