İyi ki söyledin demeyin :)
Divan edebiyatında kullanılan "âşık, ma'şuk, pîr, şîve, hicap, cilve, nây, mey, şarab, meyhâne, nâkus, çeşm, leb zülf" gibi mazmunlar tasavvufi anlamlar taşımaktadır.
Peki siz hangi gruptasınız?
"Sanâyi-i nefise" olarak anılan güzel sanatlarla tasavvuf daima ilişkilidir. Bu âlemde yaşayan insanlar genellikle üç gruba ayrılırlar: A. Aklî yönü kuvvetli olanlar, bunlar genellikle aklî ve nazarî araştırmalara meyleder, ilme, yatkın olur. B.Kalplerine güvenen, his ve duygu dünyası zengin olanlar. Bunlar genellikle resim, musiki, ebebiyat ve şiir gibi güzel sanatlara meylederler. C. Maharetleri ellerinde olan ve zenaate yatkın tipler.
Reklam
Tekke ve tarikatlar, asırlar boyu müslümanların dini, ahlaki yönden yetiştirildiği, estetik ve sanat yönünden eğitildiği müesseselerdir.
Fıkıh ilminin gayesi insanla insan, insanla cemiyet ve insanla eşya arasındaki münasebetleri düzenlemektir.
"Bu kavme ne oluyor ki, nerede ise hiçbir sözü anlamıyorlar?" Nisâ, 4/78
"Namaza kalktıkları vakit, tembel tembel kalkarlar. İbadetleriyle insanlara gösteriş yaparlar. Ve Allah'ı pek az anarlar" Nisâ, 4/142
Reklam
37 öğeden 131 ile 37 arasındakiler gösteriliyor.