Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kişiliğimle, onurumla oynanılıyordu ve hiçbir şey yapamıyordum."
Bir yerlerde yeni ve gü­zel bir şeyler vardı ama sanki ben bezginlikle her şeyin dışında duruyordum.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Uyumak çok önemliydi, çünkü ertesi gün kimin sorguya gideceği belli değildi. Dinç ve dayanıklı olmak gerekliydi. Bütün bir gece deliksiz uyu­mak olanaksızdı oysa
"Uyumak çok önemliydi, çünkü ertesi gün kimin sorguya gideceği belli değildi. Dinç ve dayanıklı olmak gerekliydi. Bütün bir gece deliksiz uyumak olanaksızdı oysa."
"Herkes birbirinin yaşamından habersiz, bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi. Derin bir nefret duydum."
""Bakışlarım, ekmek gibi kabarmış tabanlarına takıldı. Bakakalmışım. Bir ayak tabanının bu denli şişebileceğini aklım almamıştı."
Reklam
Müdür, “Bak Tarık, bize yalan söyleme... Seni ezeriz!” dedi. İşte bu “ezeriz” sözü bana dokundu. İçime oturdu. Sinek miydim ben?
Can Yayınları
“İnsanlık dışı koşullarda yaşayıp etkilenmemek dayanıklılık ya da dirençlilik sayılmaz ki. Hepimizin yaşamları kısıtlandı. Körü körüne bir bekleyiş içindeyiz. Katlanmak her geçen gün zorlaşıyor. İnsanca tepkiler vermekten vazgeçmeye dayanıklılık diyorsanız, gerçekten de dayanıklı değilim öyleyse. Artık nereye gönderileceksem gitmek istiyorum; hapishane ya da her neresiyse...”
Can Yayınları
Aynı hücreyi paylaştığım kimya mühendisi Hüseyin’den sonradan öğreniyorum; besinlerin hiçbirinde tuz yok, beden terliyor, tuz kaybediyor, tuz alamıyor. Bu da bedendeki direnci kırıyor, zihni yoruyor. Besinler bilinçli seçilmiş.
Can Yayınları
Ayakları zincirle bağlı, elleri arkadan kelepçeli, slogan atarak yürüyorlardı. Yüzlerinde korkuya yönelik hiçbir iz yoktu. Kendilerinden öylesine emin, ölüme doğru gidiyorlardı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.