Uyumak çok önemliydi, çünkü ertesi gün kimin sorguya gideceği belli değildi. Dinç ve dayanıklı olmak gerekliydi. Bütün bir gece deliksiz uyumak olanaksızdı oysa
"Uyumak çok önemliydi, çünkü ertesi gün kimin sorguya gideceği belli değildi. Dinç ve dayanıklı olmak gerekliydi. Bütün bir gece deliksiz uyumak olanaksızdı oysa."
"Herkes birbirinin yaşamından habersiz, bir yol tutturmuş gidiyordu, kimse kimsenin umurunda değildi; kimse böyle bir çaba içinde de değildi. Derin bir nefret duydum."
“İnsanlık dışı koşullarda yaşayıp etkilenmemek dayanıklılık ya da dirençlilik sayılmaz ki. Hepimizin yaşamları kısıtlandı. Körü körüne bir bekleyiş içindeyiz. Katlanmak her geçen gün zorlaşıyor. İnsanca tepkiler vermekten vazgeçmeye dayanıklılık diyorsanız, gerçekten de dayanıklı değilim öyleyse. Artık nereye gönderileceksem gitmek istiyorum; hapishane ya da her neresiyse...”
Aynı hücreyi paylaştığım kimya mühendisi Hüseyin’den sonradan öğreniyorum; besinlerin hiçbirinde tuz yok, beden terliyor, tuz kaybediyor, tuz alamıyor. Bu da bedendeki direnci kırıyor, zihni yoruyor. Besinler bilinçli seçilmiş.