Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kuranı Kerim,farz namazlarda yavaş yavaş ve derin bir teffekkür ile harf harf okunmalıdır.
Ayakta okunan ayetleri rukû halinde bitirmek mekruhtur.Okunan ayetleri,sûreleri namaz içinde parmak ile saymak da İmam-ı A'zam göre mekruhtur.İmameyn'e göre ise,bunda bir sakınca yoktur.
Reklam
Cemaatle namaz kılmanın sevabı, yalnız başına namaz kılmanın sevabından yirmi yedi kat fazladır.
Sayfa 138
Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh) şöyle demiştir: "Eğer üzerimde halifelik görevi olmasaydı, müezzinlik yapardım." Bütün bunlar, müslümanlıkla hakka hizmetin, Allah sözünü yüceltmenin, hayrı sevmenin ne kadar kıymetli ve şerefli olduğunu göstermektedir.
Sayfa 137
Ezan-ı Muhammedi, müslümanlığın en büyük güzelliklerinden biridir.
Sayfa 137
Şuurlu bir müslüman namazın ne kadar büyük bir ibadet olduğunu bilir, namaz sayesinde merhameti geniş olan ezelî mabudunun manevî huzurunda bulunduğunu anlar. O mukaddes mabudunun kendisini görüp bildiğini düşünerek son derece edebe riayet eder. Görünüş haliyle tevazu belirten bir durum alır. Mümkün olduğu kadar kalbinin iç duygularını dünyadan ve bayağı düşüncelerden korumaya çalışır. Bunun içindir ki: "Namaz ancak kalb huzuru iledir." denilmiştir.
Sayfa 132
Reklam
Kendin için kabir hazırlama,kabir için kendini hazırla Ebubekir Sıddık(r.a)
Hiçbir kimsenin doğmasından veya ölmesinden dolayı ay ile güneşin tutulmayacağını Resulü Ekrem (S.A.V) Efendimiz beyan buyurmuşlardır. Şöyle ki, Peygamber Efendimizin (S.A.V) muhterem oğulları İbrahim, bir buçuk yaşında iken hicretin onuncu senesinde vefat etmiş, onun vefatı gününde güneş tutulmuştu. İnsanlar, bu masum çocuğun vefatından dolayı güneşin tutulmuş olduğunu konuşunca Peygamber Efendimiz (S.A.V), güneş tutulmasının hikmetini beyan etmek üzere : "Güneş ile Ay, şüphe yok ki bir kimsenin ne ölmesinden ve ne de doğmasından dolayı tutulmaz.Bunların tutulduğunu gördüğünüz zaman namaz kılınız ve ALLAH'ü Azimüşşan'a dua ediniz." diye buyurmuştur. Diğer bir hadis-i şerifte de: "Bunlar ALLAH Teala'nın âyetlerinden iki âyettir, iki kudret ve hikmet alâmetidir." diye buyrulmuştur. Resulü Ekrem (S.A.V) Efendimiz'in mübarek dilleri daima böyle hakikatlara tercüman olmuş, insanları yanlış düşüncelerden, inanışlardan men etmiştir. İslâmiyetin tertemiz sahası, akla hikmete uygun olmayan inançlardan, hareketlerden her şekilde uzak bulunmuştur. Artık böyle ulvî bir peygambere, mukaddes bir dine nail olmamızdan dolayı ne kadar Şükran secdelerine kapansak yine az değil midir?
Çoğu Mucizeye,Nimete Alışıldığı İçin Şükrünü Eda Edemiyoruz
Güneş ve Ay tutulmasının ne gibi muntazam kanunlar dairesinde meydana geldiği malumdur. Mütefekkir bir insan için bu kanunları böyle düzenli, mükemmel bir tarzda meydana getirmiş olan Yüce Yaratıcı'yı düşünmek en yüksek bir vazifedir. Güneş ve Ay tutulması ile aydınlık nimeti, karanlığa dönüşüyor, iki parlak kürenin simasını yoğun bir karanlık kaplıyor, bu hal devam edecek olsa, hayati varlığımızda kim bilir ne feci değişiklikler meydana gelir. Halbuki Alim ve Hakim olan kainatın yaratıcısının koymuş olduğu tabiat kanunları buna müsaade etmiyor. Bu korkunç hüzün verici hal, az sonra yok oluyor. O iki kudret meşalesi, yine olanca parlaklığı ile ışıklarını, nurlarını etrafa saçıp durmaya başlıyor. Artık bundan dolayı Kerîm ve Rahim olan Yaratıcımıza binlerce, yüzbinlerce şükür etsek yine kulluk vazifemizi yerine getirmiş olamayız.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.