Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vaktiyle Çanakkale'yi topla tüfekle geçemeyen kuvvetler, şimdi başka kanallardan kolayca geçmesini bildiler.
Sayfa 67
Günahkâr insan viranelere benzer. Onun gönül evine çabucak girilir. Günah işlemedim iddiasında bulunan insan kalelerle, surlarla çevrilmiş şatolara benzer. Bu şatoya hiçbir tanrı misafiri, hiçbir ışık giremez. Bu gönül kibir evidir. İnsanı batıran da budur. Zira "Mağrurun hasmı bizzat Cenabıhak'tır"
Reklam
Hakikî kurtuluş, kurtarıştadır; insan kurtarırken kurtulur. Feda etmek, feda olmak, serden geçmek lâzımdır.
Benim beraatim için fazla değil, Adaletin A harfi kâfidir. Sizden bunu bekliyorum.
"Allah yaptı, Allah yarattı" diyecek yerde, "tabiat yaptı, tabiat yarattı" diyen, Allah yerine tabiat kelimesini koyuvermekle her şeyi hallettiklerini zannettiler.
Sayfa 35
Her varlık kendinden üstün bir varlığa inkılâp etmekte, onun hizmetine girmekte. Toprak çimene, çimen hayvana, hayvan insana. Ve nihayet bütün yollar Allah'a doğru.
Sayfa 35
Reklam
Din gayretiyle,iman gayretiyle kurtulan, şehitler ve gaziler memleketi olan bu memlekette kendi öz vatanımızda, kendi vicdanımızın, kendi imanımızın, kendi tarihimizin sesini duyurmak, neden, niçin hangi ölçülere göre suç oluyor ? Anlamıyorum, anlamıyorum !
Vaktiyle Çanakkale'yi topla tüfekle geçemeyen kuvvetler, başka kanallardan kolayca geçmesini bilirler. Türkiye'miz bir uçtan bir uca yabancı zevklerin, yabancı eserlerin, yabancı fikirlerin bir panayırı hâline gelmiştir. Biz buna kültür emperyalizmi diyoruz. Kültür emperyalizmi, siyasî, askerî emperyalizmden daha tehlikelidir. Çünkü milletler topla, tüfekle zorla yok edilemezler. Fakat yabancı ideolojilerin, yabancı zevklerin propagandası içinde kendilerini kaybeder, erir giderler.
Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.