"Aşık olmakla hipnozda olmak birbirine oldukça benzer. İkisinde de boyun eğme ve söylenene uyma söz konusudur. Ayrıca sevilenin eleştirilmemesi gibi hipnozcu da eleştirilmez." Sigmund Freud
"Herhalde Freud'un en büyük başarısı, nevrotik hastaları ciddiye almak olmuştur." Carl JUNG
Reklam
"Anlamlı bir tek başınalık isteği kesinlikle nevrotik değildir; tam tersi, yapıcı bir tek başınalık deneyimi yaşayamamak bir nevroz belirtisidir." Karen Horney
Sayfa 500 - Kaknüs Yayınları
Geçmiş ya da gelecek üzerine düşünmek yararlı olabilir, ancak insanların çoğu, zaten yaşanmış ya da henüz yaşanmamış olaylar üzerinde düşünerek çok fazla zaman kaybeder. Bu etkinliklere harcanan zaman, kayıp zamandır; çünkü hayatı dolu dolu yaşamanın tek yolu şimdi ve burada yaşamaktır.
Sayfa 420 - Kaknüs Yayınları
Bir başka araştırmada dışa dönükler ve içe dönükler kulaklıklardan bir yandan müzik dinlerken bir yandan da sözcük ezberleme ödevi yapmışlardır. İzin verildiğinde, içe dönük denekler kulaklıklarının sesini dışa dönüklere göre daha fazla kısmışlardır. Ancak aynı araştırmada bazı içe dönükler gürültülü müzik, bazı dışa dönükler ise hafif müzik dinlemek zorunda bırakılmıştır...Yüksek düzey uyarıcıya maruz kalan içe dönükler ve alçak düzey uyarıcıya maruz kalan dışa dönükler, ödevde daha düşük sonuç elde etmişlerdir. Bu son bulgu neden bazı öğrencilerin müzik seti ve televizyon açıkken ders çalışabildiğini, bazılarının ise sessiz bir kütüphane ortamında kulaklarına tıkaç koyarak bütün dış etkilerden uzak kalmayı yeğlediğini açıklayabilir.
Sayfa 398 - Kaknüs Yayınları
Diyelim ki çok önemli bir sınavınıza birkaç gün kalmış. Sınava hazırlanmayı son günlere ertelediniz ve bu akşam kütüphaneye gidip birkaç saat ders çalışmaya karar verdiniz. Kütüphanede iki çalışma yeri var. Birinde kitaplara gömülebileceğiniz tek kişilik masalar yer alıyor. Masaların arasında sadece birkaç kişinin dolaştığı; fısıldaşmalardan, fotokopi makinelerinden ve diğer gürültülerden uzak, sessiz bir alan. Diğerinde ise uzun masalar, koltuklar ve rahat sandalyeler var. Başınızı kaldırdığınızda çevrenizde kim var kim yok kolaylıkla görebilirsiniz. Sağdan soldan sürekli başka öğrenciler geçiyor ve insanlar kendi aralarında konuşabiliyorlar. Bu çalışma ortamlarından hangisini seçerdiniz?
Sayfa 396 - Kaknüs Yayınları
Reklam
Evlat edinilmiş çocukların kişiliklerini biyolojik annelerinin kişilikleriyle karşılaştırırsak nasıl bir sonuç elde ederiz? Çocuklar biyolojik anneleriyle aynı ortamı paylaşmamıştır; ama genlerden dolayı aralarında bir bağ vardır. Evlat edinilmiş çocukların kişilik sonuçları, biyolojik annelerinin kişilik sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, çocukların gerçek annelerini hiç tanımamış olmalarına rağmen onlara daha çok benzediğini göstermiştir.
Sayfa 389 - Kaknüs Yayınları
Bir dahaki sefere arkadaşlarınızla sohbet ederken şu küçük deneyi yapın. Arkadaşlarınıza "Kaygılıyken kendini nasıl hissedersin?" ya da "Yakın zamanda yaşadığın en eğlenceli şey neydi?" gibi sorular sorun. İnsanların çoğu bir şey düşünürken belli bir yöne bakmayı tercih eder. Bazıları başını sağ tarafa, bazıları ise sola çevirir...bu farklılık, arkadaşınızın mutluluk ya da üzüntü deneyimi yaşamaya yatkın olmasıyla ilişkilidir. İnsanların düşünürken bakmayı tercih ettiği yön, psikologların duygularla özdeşleştirdiği beyin etkinliği kalıplarının bir göstergesi olabilir.
Sayfa 371 - Kaknüs Yayınları
...öğretmenler bazen öğrencilerinin mizaç farklılığını yanlış yorumlayabilir. Güç ısınan çocuklar bir ödeve hemen dört elle sarılmayınca veya bir görevi başarmak için daha fazla uğraşmak zorunda kalınca öğretmenleri tarafından ilgisiz ya da yeteri kadar zeki değil şeklinde değerlendirilebilir...Bu gibi yanlış izlenimler öğretmenin çocuğa göstereceği tavrı da etkileyebilir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, öğretmenlerin öğrencilerin davranışlarına dönük yaptığı açıklamalar, öğretmenin öğrenciyle nasıl bir ilişki içinde olduğunu ve sonuç olarak da öğrencinin okulda ne derece başarılı olduğunu etkiler.
Sayfa 369 - Kaknüs Yayınları
Bir çocuk, anne babasının üzerine istediklerini çizebileceği boş bir levha değildir. Ancak yine hiçbir çocuk, anne babasının ve toplumun hiçbir etkisinin olamayacağı bir şekilde, önceden belirlenmiş bir kişilikle dünyaya gelmez.
Sayfa 357 - Kaknüs Yayınları
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.