‘’Bütün saydıklarımı takviye eden çok sağlam töreleri ve aile hayatları var. Fuhşa, hırsızlığa ve buna benzer hareketlere asla müsaade etmezler. Ağır cezalar verirler. Sosyal yapıları çok sağlamdır, işte büyü budur efendimiz.’’
‘’Onlar savaşta düşmanın üzerinde korku uyandıracak bir takım incelikler de düşünürler. Oklarının ıslık çalması bundandır. Bir şekilde yapılan okların binlercesi bir anda ıslık çalarak üstümüze dökülürken korkuya kapılmamak mümkün değildir. Onlar mert ve saf insanlardır. Kahramanlığı sever, sözlerinde dururlar. Hakanları, bilgin ve sanatkarları korur.’’
Reklam
‘’Türkler çuhadan rahat ve sağlam elbiseler giyiyorlar. Bunu hepimiz biliyoruz. Bu elbise onlara hareketlilik sağlıyor. Oysa bizler ipek elbiseler içinde kibarlığımız bozulur diye hiçbir zahmete katlanamayız. Düşünün efendimiz, yediğimiz pirincin bize vereceği kuvvet ne olabilir ki? Oysa onlar, kuvvetli bir besleyici olan etlerini eğerlerinin altında saklayabilmekte ve içtikleri kımız sayesinde en şiddetli soğuklarda bile üşümeden yol alabilmektedirler.’’
‘’Büyük Çin ordusu Seddi geçip Türk topraklarında ilerlerken Türklerin hücumuna uğrayıp, önceden hazırlanan muazzam bir hendeğe dökülerek yok edilmiştir.’’
‘’Yalnız, zaferlerin büyücülerin çürük dişleri arasından çıkan birkaç uydurma sözle gerçekleşmez. Zaferleri ve altın taçları getiren cesur yiğitler, ateşli atlar, kan, ter, bilek, akıl ve sür’attir.’’
‘’Dilim nasıl susar; Nasıl yerimde durabilirim? Deli rüzgarlara tutulmuş bir tuğ gibiyim.’’
Reklam
‘’Biliyor musunuz, şu tavşanlar Çinli çerilerden daha zorlu. Adamı bayağı uğraştırıyorlar. Ben geçen bahar yaptığımız akında bu tavşanı avladığımız süre içinde beş tane Çinli temizlemiştim. Bunlar hiç olmazsa kaçıyorlar. Çinliler onu bile beceremiyorlar.’’
‘’Yurdunun bayrağını şerefle yükseklerde tut. Saygı değer bir hakim ol. Ateşli atlar, cesur yiğitler sana şan getirecek. Büyüdüğünde kendi mutluluğunu kendi ellerinle kur. Sağ ol.’’
‘’Korku nedir siz bilir misiniz? Korku… Korku sarı ırmakta boğulmak gibi bir şeydir.Yahut, korku soğuk bir kış gününde ansızın insanın karşısına çıkan parçalamaya hazır bir kurt sürüsünün ateş gibi gözleridir. Korku bazen büyük işler yaptırır insanlara.Şu Çin Seddi’ni görüyor musunuz? Kansudan kuzey doğuya doğru, taa denize kadar uzanır, denizi de geçer, Kore’ye varır. Bizim seddimiz. Öyle sanıyorum ki mümkün olsa bir adam şu dolunayın üstüne çıksa, işte oradan bile bu Seddi görebilir. Temellerinde kan vardır. Ne faydası oldu dersiniz? Hiç! Sadece korku denen elle tutulmaz, gözle görülmez duyguyu herkes görsün diye cisimleştirdik. Yaa işte Çin Seddi korku demektir. Batıdan gelenleri durduramadı bu set. İşte bizi de görüyorsunuz. Korkunun, korkudan yapılmış nöbetçileri… Güven içinde olmak ne güzel şey. Bu seddin ötesindekiler böyle işte. Keşke ben de büyücü olabilsem.’’
‘’Türklerin üstünlükleri kazandıkları birkaç savaştan ibaret değil. Onlar yaşama şekli ve anlayışı ile bizden üstünler. Şimdi gerçek büyüyü açıklıyorum : Efendimiz, Türkler sanatkar insanlardır. Maddeye hakimdirler. Maddeden faydalanmayı çok iyi bilirler. Bizim kılıçlarımızı pırasa doğrar gibi doğrayan kılıçları, çifte su verilmiş çeliktendir.’’
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.