Salavat getirsin cemâlin gören. Bakışın turna da, sekişin ceran. Uğradığın yeri edersin viran. Bülbül has bahçada gül ile oynar. Karac'Oğlan der ki: Kilayım nazar. Bilezik takmağa kollarin çözer. Geyinmiş, kuşanmiş sallanır gezer, Gümüş kemer ince bel ile oynar...
Bir eyilik et ki, cıkasın başa. Ak gerdanda benler ola temâşâ. Aşik mâşukile sarip sarmaşa Yorgan zahmet çeksin, kol incinmesin. Karac'Oğlan der ki: Gel, görüşelim. Şöyle bir tenhâda gel, bulaşalım. Kaldır nikabını bir öpüşelim. Dudak zahmet çeksin, dil incinmesin...
Reklam
Kadir Mevlâ'm, seni öğmüş yaratmig, Serdar etmis güzellerin üstüne, Siyah zülfün tel tel | etmiş uzatmis, Salıvermiş ak gerdanın üstüne, Ak imiş gerdan!, beyaz kar gibi; Boyu gül ağacı, selvi dal gibi; Seherde açılan gonca gül gibi, Sandım kan damlamis karn üstüne. Ak imiş gerdanı, beyazdır kardan; Alnı gevher olmuş, cemâli nurdan; Dişleri sâf olmuş, hem dahi dürden; Lebin kaymak çalar balın üstüne...
Güvercin topuklu, hem ince belli; Gerdanı bir karıs püskürme benli. Hemen, Köroğlu'nun Ayvaz'i dengi. Bana bir suna ver, gönlüm eğleyim. Güvercin duruşlu, keklik sekişli; Kil ördek boyunlu, ceyran bakışlı; Tavus kuşu gibi göğsü nakışlı, Söyle bir güzel ver, gönlüm eğleyim.
Gizli srrın yâd illere denilmez, Divâneler dost yerine konulmaz, Ellemeye hiçbir yerin kıyılmaz; Sen göster, sevgilim, nerelerinden. Gizli sırrın yâd illerde deyeyim, Bal olayım, al yanağa konayim; Kerem eyle, ak gerdandan emeyimn; Top kara zülfünün aralarindan...
Zülfün teline asılam, dâr deyi. Gonca güle el uzadam, hâr deyi. Koynunda bir çift domurcuk var deyi, Kondurdun bülbülü güle, sevdiğim...
Reklam
127 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.