Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu senin görüşün, benim görüşüm değil; sadece gerçektir.
Toplumsal cinsiyet kadınlara ve erkeklere uygun varoluş ve davranış biçimlerini reçete etmekle kalmaz, onlar arasında bir iktidar ilişkisi de tesis eder. Erkekler ne yapmalıdırlar ve ne hak ederler, kadınlar ne yapabilir ve ne hak ederler? Erkekler eve ekmek götürmeli, kadınlar öncelikle çocuk doğurup onlara bakmalıdır. Böylece erkeklerle kadınlar arasında ekonomik gücün erkekte olduğu bir iktidar ilişkisi kurulur. Kadın güçsüz bir varlık haline geldiği için erkeğin çeşitli şekillerdeki kötü muamelesine katlanmak ve mutsuz olduğu halde onunla ilişkisini sürdürmek zorunda kalır. Kadın çalışsa ve ekonomik olarak güçlense de onu hala kadın olarak kodlayan norm dolayısıyla çocuk bakımından ve ev işlerinden yine birinci derecede o mesuldür. Dolayısıyla iki kez ezilir.
Kendi bakış açısını aşmak…
“İnsan, kendi bakış açısını ancak bir başka bakış açısına geçerek aşabilir.” -Zeynep Direk, Çağdaş Kıta Felsefesi, Fol Yayınları, syf: 194
Reklam
Hegel’in kadınların “anneliğe ve eşliğe yazgılı kılan bir doğası” olduğu tezinin tarihsel süreç içerisinde üretildiğini ve doğada herhangi bir gerekçesi olmadığını da hatırlatmak gerekmektedir.
Bilimsel Bilgi
Erkek aşıksa kıskançtır. Kadın aşık olmasa da kıskançtır.
Sayfa 16 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Toplumsal düzende asimetrinin oluşumu
''Toplumsal cinsiyet; kadınlar ve erkekler, her iki cinse de atfedilen özelliklerin bu cinslere karşı farklı muameleleri nasıl meşrulaştırdığı, bu özelliklerin toplumsal, ekonomik ve politik eşitsizlikleri nasıl doğallaştırdığı ve yine bunların çeşitli kadınlık ve erkeklik deneyimlerini nasıl hiyerarşik olarak düzenlenmiş, ikili bir karşıtlık sistemine indirgediği hakkındaydı...'' - Joan Scott
Ataerkil çürümüşlük örneği daha
Kamusal alanda işleyen normlar kadınları konuşan özne ve fail olarak güçlendirmiyor, aksine, onlarin konuşabilirliğini, eyleyebilirliğini kendi hikayelerini analtabilmelerini engelliyor veya ketliyor. Bu normlar ataerkil genelekleri ve alışkanlıklari içeren kültürü yeniden üretiyorlar.
Reklam
Buna "ataerkil adam'' desek daha doğru olurmuş.
Atılabilir Adam, gereksizleştirilmiş, bir işe yaramayan, işsiz, güvencesiz, hakları ve bir geleceği olmayan adam demektir. Yurttaşlık hakkını da sadece oy verirken kullanabilir. Demokrasi içindeki rolü, liderlerin önceden belirlediği parti listelerindeki adayları onaylamakla sınırlanmıştır. Neoliberal sistem artık ona kendi durumunu açıklayacak bir anlatı verme zorunluluğunu da duymamaktadır.
Üretilmiş ifadeleri sözcükleriniz yapmayın.
(..) davranış ve dil yoluyla dayatılan normlar her zaman, herkes üzerinde aynı şekilde etkili olmamaktadır. Çeşitlilikler ve farklılıklar “sapıklık”, “yanlışlık” ve “ahlaksızlık” değildirler. Halihazırda bu sözcükler içlerine anlam yüklenmiş üretilmiş birer ifadedirler.
Varoluşçu perspektif açısından ise normlar beden bilincine bir dayatma olarak okunabilir. Bedenimizce üstlendiğimiz normlar yeryüzünde bir “durum”u oluşturmaktadır. Bu tarihsel belirlenmişlik aşılabilir.
Varoluşçuluk ile dindarlığı birleştiren düşünürler, Tanrı'nın insanı kul veya köle olarak değil, özgür bir varlık olarak yarattığını düşünmek zorunda olduğumuzu vurgularlar. Tanrı, insana saygı duyduğu için onu özgür olarak yaratmıştır. Bu özgürlüğü ahlaki meşruluğunu kaybetmiş mutlak bir dünyevi iktidara teslim etmek, insanın hem Tanrı'ya hem kendisine ihanet etmesi anlamına gelir.
Sayfa 224Kitabı okudu
392 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.