Kendisi sonlu olan ve durmadan değişen bir evren, sonsuz ve değişmez herhangi bir şey içeremezdi.
Virüsler aslında "bedenden" yoksun salt kalıtım mekanizmalarıdırlar. Kendilerini saran hücre kabuğunun inşa planının yanı sıra kendi şifresini içeren nükleik asitten ibaret olan virüs, hücrelerden birini enfekte etmeden önce, ayaklarıyla, söz konusu hücrenin enfekte olmaya elverişli olup olmadığını saptar. Böyle bakıldığında söz konusu bacaklar, yoklama işine yarayan birer tarama antenidirler.
Reklam
Düşünme faaliyetini bulan, onu keşfeden beynimiz değildir, tam tersine bu faaliyet ilkece varolduğu için beyin ortaya çıkmıştır. Tıpkı ayaklarımızın hareketin nedeni olmaması, gözlerimizin ışığın bulucusu sayılmaması gibi. Gözlerin oluşmasının, yön bulmak için güneş ışığından yararlanma tepkisinin kaçınılmaz sonucu olması gibi.
Yeryüzü bir "tiyatro sahnesi" değildir. Çevre, üzerinde hayat oyununun oynandığı edilgen bir sahneden başka her şeydir.
Bizim algılama mekanizmamız, çevremizdeki havada sonsuz sayıda program cirit atarken, hiç değişmeksizin, iyice net bir şekilde, tek bir istasyona, tek bir programa ayarlanmış bir radyo alıcısını andırmaktadır. Bütün bu programları alabilecek durumda olsaydık, Dünya bize nasıl yansırdı, diye sorup bunu gözümüzün önüne getirmeye çalıştığımızda, hayal gücümüz iyice yaya kalacaktır.
Giordano Bruno, Güneşimizin ölçülmez bir büyüklükteki bir uzayın içinde yer alan sayısız yıldızdan yalnızca biri olduğunu ileri sürerek insan bilincini derinden sarsıcı temel görüşü ortaya atmasının faturasını, odun yığınları üzerinde yakılarak ödemişti.
Reklam
275 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.