"İnsan yalnız güzel şiirleri değil, bazen ve belki daha ziyade acayipliklerini, münasebetsizliklerini de unutamıyor."
Sayfa 103 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Eski mobilyaların tahtalarını dişleyen gizli kurtların biteyive çıkardığı kemirici, işleyici ses... Birden eskiyiveren gönlünüzde bu kurdu ve bu sesi işitirsiniz ve oyduğu delikten incecik tozların içinize biriktiğini duyarsınız.
Sayfa 37 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Uzakta kalanlar için İstanbul'un kaldırımları bozuk değildir, sokaklarda çamur ve süprüntü yoktur; tramvaylarda ve vapurda azap çekilmez. Musluklardan Terkos yerine kevser akar, sersemletici lodos ılık bir buse, dişleyici poyrazı bir serin nefestir.
İnkılap YayıneviKitabı okudu
akdeniz ahalisi hislerini çabuk ve gösterişçi şekilde meydana vururlar ama deniz sathından yüksek, dağlarda yaşayanlar aşağıdakilere benzemezler; kapalı ruhlu, ağırbaşlı, güç heyecana gelir insanlardır.
inanınız, bütün bildiğimiz hayvanların içinde en sakınmasızı ve en ders almazı insanlardır.
İçimde bir his var.Birden bire tıpkı gelişin gibi gideceksin ve seni çok arayacağım.
Ah Dünya
Osman’ın bütün kurduğu hülya bir kulübesi olmak ve akşam dönünce köpeğini kapısının önünde bekler bulmaktı.
Sayfa 57Kitabı yarım bıraktı
Seven gönül sevdiğinde kusur ve günah kabul etmez; sevgili daima itimada layıktır.
Sayfa 185Kitabı okudu
Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. Türk minaresi o kadar güzel ve bütün islam minareciliğine üstün bir sanat eseridir ki bu,maddi cephesi epeyce katı hale sokulmuş dinin noksan kalan tarafına bir şiir eklemeye muvaffak olmuştur.Göye ve manevi dünyaya ancak Türk minaresinden yükselmek mümkündür, denilebilir.
Sayfa 171Kitabı okudu