Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhlarımız dünyaya yöneldiği sırada bir melek. Deseydi ki koşma Abdullah. Bu maç senin maçın değil. Bu maç sana göre değil. Giyme Abdullah. Bu giysiler sana göre değil. Girme Abdullah bu sahaya, roller dağıtıldı çoktan. Etme Abdullah deseydi ve durdursaydı beni. Dur deseydi bana, kıyma kendine, deseydi. Demedi ki buradayım. Duvarın üstünde. Maçı izliyorum.
Bir sene deyince bile insanın içine bir hüzün saplanıyor. Bir sene ne demek? İnsanların tam elli iki tane pazartesi sıkıntısı yaşaması demek. Elli iki kez pazar akşamı gerilimi... Elli iki kez cuma akşamı rahatlığı.
Reklam
bildiğimiz dilden başka ne diller vardır ruhumuzda gönlümüzde
"Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi tırnaklarıyla düzeltemiyor insan.."
Reklam
İçimde bin orduyu öldürecek bir zehir taşıyordum: Onun Haziran ayına çıkmayacağını bilen tek kişi bendim.
Yüreğime üç çivi
Yüreğime üç çivi çaktılar İbrahim abi. Üçü de Nisan ayına rastlar. "Benim de çocuklarım var!" Tak! "Abdullah saat kaç?!" Tak! "Haziranda Ilgın'a, kaplıcalara gidelim!" Tak! Tak tak tak! Bu gönül rahat bulmayacak!
İz yayıncılıkKitabı okudu
Yüreğime üç çivi
Tak! Tak! Tak, Bu Gönül huzur bulmayacak! Yüreğime üç çivi çaktılar ! Üçü de Nisan ayına rastlar. ...
Bütün ilişkiler aşka benziyor. Bütün arkadaşlıklar savaşa benziyor. Her an bir hata yapılabilir, minderden dışarı atılabilirsin.
Sayfa 87 - İz yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.