Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Benim devrim ve saltanatım Ömer Hayyam'la anıldığı için iftihar etmeli... Ben onu, sadece şehzademin hayatını kurtarıp ölümün eşiğinden çeviren bir tabip olarak bilir, tanırdım. Oysa o, aynı zamanda bilim ve fen alanında da yüce bir deha, eşsiz eserlere imza atan bir hakim olduğunu her an kanıtlamakta... "
Farz et ki, dünyada istediğin gibi mesut ve bahtiyar yaşamışsın, Fakat sonu ne? Farz et ki, bu ömür denilen kitabı baştanbaşa okuyarak hatmetmişsin, Sonu ne? Farz edeyim ki, bu dünyada yüz sene bütün arzularına muvaffak olarak muammer olmuşsun, Ve farz et ki, yüz sene daha muammer *(yaşamışsın) olacaksın; Bunun da sonu ne?
Reklam
Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye, Altınları, gümüşleriyle övünmeye, Tam işler dilediği düzene girer, Ecel çıkıverir pusudan, benim , ben diye...
“Düşüncelerimi sesli dile getirmem, kendimi içine hapsettiğim yalnızlık duygusundan kaynaklanmıyordu çünkü uzun zamandır konuştuğum kişi kendimdim zaten. Başkasına ihtiyaç duyduğum söylenemezdi. Kendime yeterdim ben...”
İnsan savaşacak bir şey bulamazsa kendisiyle savaşır, en büyük yıkım da budur.
Belirsiz kişilikleri kendi belirlediği kalıplara uydurmak onun hamurunda vardı çünkü.
Reklam
Duraklar, beyninin kuytu labirentlerinde, iç dünyasında kimsenin duyumsayamayacağı seslerin peşinden giderdi.
Deşt-i Kebir Çölü'nden esen ılık rüzgarla bu efsane ülkedeki şark hayatının gecesi bambaşkaydı. Şair olmayana şiir, yazmayana roman yazdıracak denli gizemli ve fantastik idi.
İran... Kusursuzluğu Tanrının yarattığına inanan insanların toprakları...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.