Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Obez Devlet, her geçen gün daha fazla kaynak tüketen ama bu kaynakları toplum yararına dönüştüremeyen, göbeği büyüyen, kasları değil yağları artan devlettir. Hantaldır, verimsizdir, israfın kaynağıdır. Çok daha fazla tüketirken daha az ürün ortaya çıkarmaktadır. Obez Devlet'in kamu maliyesi kapsamındaki sonucu; vergiler artarken sunulan hizmetlerin aynı oran ve kalitede artmaması veya kalitesinin düşmesidir. Vatandaş devlete yaptığı katkının karşılığını alamamaktadır.
kalkınmanın erken dönemlerinde birçok kurumun benimsenmemesinin veya etkisiz olması­nın nedeni"fazla pahalıya" gelmeleridir. Bu bakımdan en bariz örnekler sosyal güvenlik kurumlarının ve işgücü dü­zenlemelerinin olmayışıdır, ancak kurumsal yönetişim ve finans kurumlarının da ilk ortaya çıktıkları dönemde etkili ola­mamışlardır, bunun
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Kalkınmalannın erken dönemlerinde BKÜ'lerin mali bece­rileri çok kısıtlıydı. Bu bakımdan muhtemelen bugün kal­kınmakta olan ülkelerin olduğundan daha güç durumday­dılar. Vergilendirmede o kadar başansızdılar ki,on yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda vergide iltizam usulünün kamu gelirlerini artırmada maliyet etkinligi olan bir yöntem oldu­ğuna inanılmaktaydı. O dönemde bu yöntemin idari harca­ malan düşüren,geliri stabilize eden, vergi toplamada karşı­laşılan yolsuzluklan azaltan bir yöntem oldugu kabul gör­ mekteydi. Dönemin kamu maliyesi kurumlannın gelişme­miş oldugu göz önüne alınırsa bu argümanlann makul olduğu ortaya çıkar.
Sayfa 174 - BKÜ=Bütün Kalkınmış ÜlkelerKitabı okudu
<Bütün devlet müdahaleleri mükemmel olmayan bir çözümdür .>
KAMU MALİYESİ :
İbni Haldun'a göre devlet ve medeniyetlerin kuruluşları, gelişmeleri, yükselmeleri, duraklamaları, gerilemeleri ve yıkılmaları tesadüfen vuku bumaz, çünkü bir medeniyetin bütün müesseseleri, yani devlet, şehir, iktisadî hayat ve ilimler arasında sıkı münasebet vardır ve birinde vuku bulan değişiklik diğerlerine tesir eder.
Kamu Maliyesi
Geleneksel İslam ulemasının çoğu hükümetin gelenek tarafından onaylananlar dışında vergi yükleyemeceğini düşünmektedir.
Sayfa 65 - İktisat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Din-u devlet, bir yandan İslam'ın diğer yandan devletin, yasamanın kaynaklarını oluşturduğu ikili bir siyasi meşruiyet sistemini ifade eder. Örneğin İnalcık, İslami hukukun (şeriat) yanı sıra, doğrudan doğruya yöneticinin iradesinden doğan ve örf ya da kanun olarak ifadesini bulan ikinci bir hukuk kanyağı bulunduğunu belirtir (İnalcık, 1964: 57; 2005: 69, 76, 78; ayrıca bkz. İnalcık, 1975). Söz konusu örfi hukuk bir yandan devlet elitlerine, öbür yandan da kamu hukuku, devlet maliyesi, vergilendirme gibi idari meselelere uygulanmış ve İslami hukukla bir arada varlığını sürdürmüştür. Bu sebeple, bir diğer önemli Osmanlı tarihçisi Barkan tarafından seküler "layik hukuk" olarak tanımlanmıştır (1975: 53).
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Üye olduğunuz partiye aidat ödüyor musunuz?
Kara Avrupası Sosyalist partileri, halk kütlelerinin mümkün olduğu kadar geniş ölçüde örgütlendirilmesine dayanan, farklı bir yapıya sahiptirler. Dolayısıyle bunlarda, çok sıkı bir bireysel aidat mekanizmasıyle tamamlanan, belli bir üyelik sistemi görülür; parti, malî bakımdan aidatlara dayanır. Bu, vergiye dayanan kamu mâliyesi yöntemidir; oysa birinci tipteki partiler(muhafazakar-liberal) özel fi­nansman yöntemine bağlıdırlar; bunların malî kaynakları, birkaç taraftarın (tüccarlar, sanayi teşebbüsleri, bankalar, vb.) sağladığı bağış ve yardımlardan gelir.
42 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.