○Modern insan tatminsiz ve tepkili... Ve en önemlisi iç dünyası paramparça, darma dağınık... Ruh yaralı... İrade felçli... Akıl başıboş... Kalp parçalı... Yeryüzünde gerçekleşen işgal ve talanların daha beteri yürek coğrafyalarında yaşanıyor... Kalpler modernizmin çöplüğüne dönmüş, beşeri ideolojilerin yüreklerde bıraktığı ürkütücü boyutlarda... daha az
○Bilgi çağının en büyük nakısası 'kalbsiz bir çağ olmasıdır... Çağdaş uygarlık insanlığa ne sundu? Nagazaki, Hiroşima, Serebrenitsa, Halepçe, Hama, Sabra, Şatilla... 'Kalbsiz' uygarlığın insanlığa armağanı değil midir?
○Gazali diyor ki; "Ey dostum! Kalbin cilalı bir aynadır. Üzerinde birikmiş toz perdesini silip temizlemelisin, çünkü o ilahı sırların nurunu yansıtmak için yaratılmıştır."
○Cehennemleştirilen bir dünyada cennetini gönlünde taşıyanlar hep var olagelmiştir. Her birimiz yüreğimizde ya bir Firavun ya da bir Musa taşıyoruz... Bizi özgürlüğe taşıyacak özü de, öldürecek zehri de içimizde barındırıyoruz...
○Günümüzde modern dünyanın arayışı nedir? Profan bir hayatını seküler donukluğunda, insanlık kalbini arıyor, vicdanı arıyor... Toplumsal depresyonun boyutları ruh ve yürek yitimine işaret etmiyor mu?