Asıl amaç, Batılı anlamda çok partili bir rejimi kurmaktı. Mustafa Kemal'in iki kez çok partili rejimi denemeye çalışmasına rağmen başarılı olamaması, cumhuriyet rejiminin geleceğini güvence altına alabilecek koşulların gelişmemiş olmasındandı.
Sayfa 192
Türkiye Türklerindir, Türklere kalacaktır.
Sayfa 207
Reklam
"O bir bayraktardı"
21 Ekim 1999'da küçük kardeşim Ahmet Taner, arabasına konan bir bomba ile şehit edildiğinde merak etmiştim; neden diye. Acaba uzmanlaşmış bir Kemalist, Atatürkçü olduğu için mi? Neye yaradı bir Kemalisti, Atatürkçüyü öldürmek? Zamanın Genelkurmay Başkanı, onun için unutulma- yacak bir askeri tören emri veren Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'na sormuştum. "Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana sizin ocaklarınızdan yüz binlerce asker ve onların yanında milyonlarca sivil Kemalist, Atatürkçü yetişti. Bunlardan birinin şehit edilmesi ne işe yarar?" demiştim. Yanıt, "O bir bayraktardı" olmuştu.
Sayfa 188
Aydın sıfatını bırak vatandaş değildir.
"Demokratlık" maskesiyle; seçimle geldiler diye gericileri ve vatan hainlerini destekleyenler, "aydın" sıfatını taşımaya layık kişiler değildir.
Sayfa 183
"Vatan, babanızdan kalma tarla değildir. Onun üzerinde, izale-i şüyu (paydaşlığın giderilmesi) davası açamazsınız."
Sayfa 180
"Milletimiz, ordusundan yoksun bırakılma girişimi ile karşı karşıyadır. Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzeti nefsini yok etmeye gayret ettiler."
Sayfa 154
Reklam
Mustafa Sabri, Kurtuluş Savaşımız devam ederken şu fetvayı vermiştir: "Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimler, sizleri mahvetmek ve evlad ü iyâlinizi (çoluk çocuk; ev halkı) yetim bırakmak ve servet ve saadetinizi külliyen (toptan) çalmak için şeytanın dahi aklına gelmeyen hileye başvuruyorlar... Bunların vücutlarını külliyen dünyadan kaldırmak beşeri- yet (insanlık) için, Müslümanlık için bir farz olmuştur..."
Sayfa 171
'...Paşa biliyor musun ki ben, Cumhurbaşkanlığını bırakıp Hatay'a çete reisi olacağım..."
Sayfa 156
Atatürk
"O (Enver) ve arkadaşları zaten daha önce Türk milletini uygunsuz durumlara sokmuşlardı. Bu uygunsuz durum, 'ordunun yabancı komutanların eline bırakılması, verilmesi'dir... Bu açıdan Almanları ve Alman Askeri Heyeti'ni eleştirmek istemem; asıl eleştiriye müstahak olanlar, elbette bizim devlet reisimiz ve özellikle devlet adamlarımızdır. Türk Ordusu'nun 'güçsüz' ve 'kabiliyetsiz' olduğu inancıyla Al- man askeri eğitimcilerini, ayaklarına kadar giderek ve rica ederek memleketimize davet eden onlardı. Bu heyete Türk milletinin kabiliyetsizliğinden, beceriksizliğinden açık bi- çimde söz edilmiş, kendilerine adeta gelip bizi 'adam etmeleri' teklif olunmuştu. Ben ordunun kayıtsız şartsız, bütün sırları ile Alman askeri heyetine verilmesi ve bırakılmasından çok müteessirim. Daha karar verilmezden önce bir rastlantı ile durumu öğrendiğim zaman sesimin erişebileceği makamlara kadar itirazlarda bulunmayı görev saymıştım. İtirazlarıma kimse cevap vermedi."
Sayfa 151 - Falih Rıfkı Atay - Atatürk'ün Bana Anlattıkları
Şu söylediğimi yazın bir kenara: Son anayasa değişiklikleri, yeni bir Hitler yaratmada atılmış en önemli adımdır. Karşı çıkmayanlar, Türk demokrasisine yapılabilecek en büyük kötülüğü yapıyorlar... Yakında askeri yönetimleri aramayan kaç aydınımız kalacak merak ediyorum. Onun için demokratik haklarımızı sonuna kadar savunarak Cumhuriyetimize sahip çıkalım.
Sayfa 165
125 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.