Çocuğumuzun yürümesi için acele edersek veya ona bu konuda yardımcı olmak için endişeyle çabalarsak, onun sinirlerinin gelişiminde temel bazı aşamaları atlamasına neden olabiliriz. Bunun yerine, acele etmeden bu süreci geçirmesini sağlarsak, çocuğumuzun beyninin ve bedeninin gelişmesine izin vermiş oluruz. Ayrıca merak, ilgi, sebat ve irade tohumlarını kendisinin ekmesine de yardımcı oluruz.
Sayfa 102Kitabı okudu
Çocuklarımızı genellikle sözcüklere boğarız. Yaptıkları her şeyle ilgili konuşarak bunların farkında olduğumuzu onlara göstermek isteriz. Oysa ne kadar çok konuşursak o kadar az farkına varabiliriz.
Sayfa 229Kitabı okudu
Sade bir ortam ve hayat
Çocukların hayatında çok fazla uyarıci olmasi o ların dikkatini ve zamanını azaltır. Etraflarında çok fazla eşya (oyuncak fazlalığı gibi) olması çocukların özgürlüklerini ve kendi dünyalarına derinlemesine keşfetmelerini kısıtlar. Bu durum dünyaya daha sığ bakmalarına neden olur.
Sayfa 41Kitabı okudu
Çocukları çok fazla koruyarak hayatlarını kısa vadede daha güvenli yapabiliriz. Ama uzun vadede onları kırılgan, sorunlarla başa çıkmayı bilmeyen bireyler haline getirebiliriz.
Sayfa 45Kitabı okudu
Araştırmalar çocukların ortamına özen gösterildiğinde onlarında kendilerine özen gösterme becerilerinin geliştiğini göstermektedir.
Hayatınızı sadeleştirmek, sadece bir şeylerden kurtulmak değildir. Aynı zamanda hayatınızda amaçlarınızda ve kalbinizde yer açmakla ilgilidir. Fiziksel ve zihinsel kargaşanın azalması dikkati artırmaktadır. Günümüzde sosyal medya, telefon, playstation, bilgisyar, co fazla oyuncak, dağınık bir oda ve çok fazla eşya çocuklardaki dikkat bozukluğunu artırıcı bir etkisi vardır. Çocuğun etrafındaki uyarıcıları gözden geçirmeden dikkat eksikliğini gidermek çok mümkün gözükmemektedir.
Doğa
Araştırmalar, hastane odalarından ağaçları görebilen hastaların, diğerlerine kıyasla daha hızlı iyileştiklerini gösteriyor. Bunda şaşılacak bir şey yok, doğa, jem fiziksel hem de duygusal açıdan son derece tedavi edicidir.
Sayfa 68Kitabı okudu
Araştırmalar çocukların satın aldırma gücünün arttığını söylemektedir. 1983 yılında 100 milyon dolar olan çocuklara yönelik reklam harcamaları bugün yılda 16 milyar dolara çıkmıştır. BU oldukça işe yarıyor. 10 yaşındaki bir çocuk yüzlerce markayı ezbere biliyor. 2 yaşındaki bir çocuk istediği oyuncağı konuşamasada çığlık, işaret ederek vb ifadelerle istediğini gösteriyor.
Sayfa 80Kitabı okudu