Sabit bir hayat aramaktadır insan; korkuların, acıların olmadığı ve risklerin bulunmadığı. Heyecanlı geçişleri engelleyerek tehlikeleri aklınca yok etmek ister. Oysa yok ettiği şey kendi varlığıdır, kendisidir. İnsan her şeyi sabitleyerek ruhunu felç etmektedir. Halden hale geçemeyeceği, zahiren sorunsuz ama gerçekte durağan bir hayat yaşayarak terakkisini durdurmakta ve yokluğa karışıp gitmektedir.