Ben her zaman önermelerin doğru ya da yanlış yahut inanılabilir ya da kuşkulanılabilir olduklarına, aynı zamanda da ampirik olarak kavranan dünyaya ilişkin bulunduklarına (zaten o zamandan şimdiye kadar dünyayı başka bir şekilde kavramamışımdır), ama yine de Viyana Çevresinin ve onları izleyen mantıkçı pozitivistlerin iddia ettikleri gibi, zorunlu olarak basit bir belirleyici ayraçla doğrulanabilecek nitelikte olmadıklarına inandım.