Aşkta bencil olmamak gerekir. Gençlerin yeterince bilmediği, bu. Ama onlar yetiştirilir.
"Tanrı bu ruhun içine attan, iskambil kâğıtlarından ve kadından başka düşman koymamıştır."
İnilti ve gözyaşıyla baharatlanıp salçalanırsa en hoş yemekler bile acı gelir.
Öf be! Bu ne az felsefi bir beslenme! Beslenmemize gerçekten uygun maddelerle, çoğu reddedilmesi gerekenleri seçmeksizin aptalca bir oburlukla hayvanların kasını, içyağını, bağırsağını yutup duruyoruz...
"Beni öyle bir sabırsızlıkla seviyor ki, buluşma saatinden önce damlıyor."
"Saçma masallar gibi, bir öpüşle bağlanılan ölmezlik düşüncesini aklınızdan çıkarınız... Böyle olmakla birlikte semenderlerin (cinler) insanların aşkına eğilimli oldukları da bunun kadar doğrudur."
- Öyleyse, dedi, ona derin yapıtları okutup zekâsını açmalı. Çünkü bu yapıtlar insanın şerefi, yaşamın avuntusu ve bütün kötülüklerin, hatta şair Theokritos'un dediği gibi, aşk yarasının ilacıdır.
Bu soylu, deliye benziyor; ama bu sahiden deli olmasından çok, düşüncelerinin, herkesin bildiğinden ölçüsüzce farklı olmasından geliyor.
- Kendisi rahiptir...Tanrıbilim doktoru ve söz sanatı profesörü.
Eğer şeytan söylendiği gibiyse, öyle etkili bir öğe olan ateşte oturmaz. Bu kadar aşağılık bir hayvanı güneşe koymak büyük bir mantıksızlıktır. ... Bilinmedik herhangi bir dünyada insanlardan daha kötü yaratıklar da bulunabilmesi, akıl almamasına karşın, olabilirlik içerisindedir. Eğer var iseler, kuşkusuz ışıktan yoksun bölgelerde oturmaktadırlar ve eğer yanıyorlarsa, yıldızların ateşli kızları arasında alevler içinde değil, buzlar içinde yanmaktadırlar ki, bu durum gerçekten yakıcı acılara neden olmaktadır. Mademki kötüdürler ve kötülük de zararlıdır, öyleyse azap çekiyorlardır...