Biz, buradakiker, kurmaca kişileriz; ama sıradan kişiler değiliz. Özgünlüğü olan , doğayı, insanı anlamaya, anlatmaya dönük bir oyunun oyuncularıyız
Sayfa 133Kitabı okudu
Roman, gerçekliği değil, varoluşu inceler. Varoluş olup bitenler değildir. İnsan olanaklarının alanıdır, insanın olabileceği her şey yapabileceği her şeydir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Kitaplar hem bir sığınaktı benim için hem de acılarımın besini…
Sayfa 200Kitabı okudu
Don Kişot Bölümünden
"Bir şey daha var, delilik öyle pek de aşağılanıp yerin dibine batırılacak bir insanlık durumu değildir. Alışılmış, yerleşip kemikleşmiş düşüncelerin, inançların değişime uğramasında deliliklerin payı büyüktür."
Sayfa 52 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
"Kitaplar, kızlardan çok daha ömürlüdür."
Sayfa 74 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Raskolnikov’un yanından ayrılırken bunu, sevginin, aşkın, yaratıcı gücünü düşünüyordum…
Sayfa 270 - BilgiKitabı okudu
Bir Ömür Nasıl Geçti?
"Söyle, ne yaptın bunca yıl, nasıl geçirdin ömrünü?"
Söyleyecek söz bulamıyorum, dilim tutulmuş gibi. Çok geçmeden Karacaoğlan'ın şu dizeleri yetişiyor imdadıma:
'Ömrüm bir tepeye vurmuş gün gibi,
Şöyle böyle derken geçti neyleyim'
Sayfa 16 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
"Aşk, eşitliği kendi yaratır, aramaz."
Sayfa 97 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Hepimiz ölümü kendimizde taşırız, meyvenin çekirdeğini içinde taşıması gibi.
Sayfa 203Kitabı okudu
Tarih, acı çekenlerle çektirenlerin öyküler zinciridir.
Sayfa 189Kitabı okudu