Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... dışa vurulmayan, gösterilmeyen bir sevgi nasıl anlaşılabilir ki...
Sayfa 73
... Şunu gördüm, şunu anladım ki ezilen, sömürülen, kandırılan sıradan insanlarla onlara bunları yapanlar arasında bir fark yok; onlar kadar sevgisiz, onlar acımasız olabiliyorlar.
Sayfa 52
Reklam
Hiçbir romancı kendi yarattığı kişiden nefret etmez, yazmanın, yaratmanın doğasıyla bağdaşmaz bu. Yaratıcılığın özünde sevgi vardır. Dünyayı ve insanı güzelleştirme vardır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Yaşamın anlamı çekilen acılarda gizlidir.
"Suçlu bütün felaketlerin kendi suçundan doğduğuna inanıyorsa suçsuzdan daha çok acı çeker. "
"Nesnelerin gerçekliği yalnız ve yalnız görüşe, bakışa bağlıdır. Yaşamdaki her şey öylesine çeşitli, öylesine karşıt, öylesine belirsizdir ki, herhangi bir hakikatin varlığından emin olmamız olanaksızdır. " Erasmus
Reklam
"Yaşam, geride bıraktığımız izdir."
Sayfa 16
Dış etkenlerin insan yaşamındaki payını vurgulayan tarih, alınyazısı kavramının boyunduruğu altındadır; oysa romanda alınyazısı diye bir şey söz konusu değildir; her şey insan yaratılışının gerçekleri üstüne kurulur. Romanda egemen olan duygu, her şeyin, tutkuların bile, suç işlemenin, yoksulluğun, mutsuzluğun bile amaçlı olduğudur. (...) Romancı dilerse, romandaki kişileri okuyucuya, bütün yönleriyle tanıtabilir; çünkü kişilerin dış yaşamları kadar iç dünyalarını da gözler önüne serebilme olanağına sahiptir. İşte bu nedenle roman kişileri çoğu zaman bize tarih kitaplarındaki insanlardan, hatta kendi yakın dostlarımızdan daha açık görünürler.
Sayfa 117Kitabı okudu
Roman, gerçekliği değil, varoluşu inceler. Varoluş olup bitenler değildir. İnsan olanaklarının alanıdır, insanın olabileceği her şey yapabileceği her şeydir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Biz, buradakiker, kurmaca kişileriz; ama sıradan kişiler değiliz. Özgünlüğü olan , doğayı, insanı anlamaya, anlatmaya dönük bir oyunun oyuncularıyız
Sayfa 133Kitabı okudu
68 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.