" Yaşıyor; fakat nasıl, ne için yaşadığını anlamaktan aciz..."
Sayfa 123
"Ağlamak istedi, ağlayamadı, bağırmak sitedi, boğazını tıkayan bir hıçkırık engel oldu.."
Sayfa 37
Reklam
gözlerin elindeki güle merkûz idi. parmakların aheste aheste yaprakları koparıp rüzgâra bahşediyordu seni seyrettikçe kalbimde hüzünler hissediyordum şu anda hayalhanenin acı acı fikirlerle meşgul olduğundan emin idim yapraklar bitinceye kadar hiç tavrını, vaz'iyyetini değiştirmeyerek hazin hazîn sükut ediyordun lâkin sarı yaprak metanetini mahvetti; birdenbire bir tuğyan-ı sirişk hâsıl oldu ağladın; şimdi topraklara mevzu olan başını sîneme dayadın; hüngür hüngür ağladın ben de ağlıyordum senin ağlayışına ağlıyordum senin gözlerin sükût etti, lakin benimkiler devam ediyor o zamandan beri sarı gülleri görmesini arzu etmem çünkü en kıymetlisini mezara gömdüm
"Mezar faniliğin sonu, sonsuzluğun başlangıcıdır."
Sayfa 93
Etrafıma göz gezdiriyorum, insanları bir takım kayıtlar ve törenlere bağlı, birçok boş arzuya hizmetçi görüyorum.
"İnsanlara dikkat ediyorum. Gözlerimin önünden bir takım resimler geçiyor. Her yerde bir sahtelik her tarafta iğreti haller görüyorum."
Sayfa 127
Reklam
Ölmüş babası mezardan gelir mi ? Diye yankılan sesler kulaklarımı tırmalıyordu. Gözlerimden sıcak bir hasret, fışkırıp yanaklarımdan ılık ılık süzülüyordu.
lis yayıneviKitabı okudu
" Gözlerim senin gülüşüne benzer bir yıldız arar "
Sayfa 51
"Hayattan o kadar uzak idim ki hayatımdan şüphe ediyordum."
Sayfa 176
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.