Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başkalarının sizin için düşünmesine izin vermeyin. Kendi düşüncelerinizi seçin ve kendi kararlarınızı kendiniz alın.
Yorgunluğun ve yaşlanmanın hiçbir spiritüel nitelik ya da güç üzerinde etkisi yoktur. Sabır, kibarlık, dürüstlük, alçakgönüllü­lük, iyi niyet, huzur, uyum ve kardeşçe sevgi asla yaşlanmayan özellik ve niteliklerdir. Hayatın bu evresinde bu niteliklere sahip olmaya devam ederseniz, her zaman ruhen genç kalırsınız. Yıpranma ve bozulmalardan tek başına yıllar sorumlu değil­dir. Zihinlerimiz ve bedenlerimiz üzerinde zararlı bir yaşlandırıcı etkisi olan şey zamanın kendisi değil, zamandan korkmaktır. Zamanın etkilerine yönelik nörotik bir korku erken yaşlanmanın nedeni olabilir.
Reklam
Bilinçaltınız asla yaşlanmaz. O, zamansız, yaşsız ve sonsuzdur.
“Ben düşünceyi duygusallaş­tırmadığım ve zihinsel olarak kabul etmediğim sürece, hiçbir olumsuz düşüncenin kendini gerçekleştiremeyeceğini biliyorum. Onların korku telkinini benimsemeyi reddediyorum. Bu nedenle ben izin vermediğim sürece hiçbir şey bana zarar veremez.”
Eğer anormal bir korku yaşadığınızı fark ederseniz, zilıinsel ola­rak bunun tam tersi duruma geçmek için çaba sarf etmelisiniz. Eğer uç noktada korku yaşamaya devam ederseniz, hem bir dur­gunluk yaşarsınız hem de fiziksel ve zihinsel çöküntüye uğrar­sınız. Korku ortaya çıktığında, bilinçaltının temel yasalarından biri hemen korkulan şeyin tam tersinin olmasına yönelik bir arzu doğurur. Hemen dikkatinizi istenen şey üzerinde yoğunlaştırın. Bu arzuyu benimseyin ve kafanızı bununla meşgul edin. Öznenin her zaman nesneyi alt ettiğini bilin. Bu tutum size güven ve mo­ral verecektir. Bilinçaltınızın sınırsız gücü sizin yararınıza iş­lemektedir. Başarısız olacak. Bu nedenle huzur ve güven sizin olacaktır.
Korktuğunuz şeyi yapın. On dokuzuncu yüzyılın ünlü düşünür ve şairlerinden Ralph Waldo Emerson, “Korktuğunuz şeyi yaparsanız, korku mutlaka ölür.” diyordu.
Reklam
Alkolizmin asıl nedeni olumsuz ve yıkıcı düşüncelerdir; çünkü insan ne düşünürse o olur. Alkoliklerde derin bir aşağılık, yetersizlik, yenilmişlik duy­gusu ve hayal kırıklığı vardır. Buna genellikle daha derinlerden gelen bir kin eşlik eder. Bu kişinin neden içtiğini açıklamak için bir sürü bahanesi vardır ama gerçekte temel neden kişinin düşünce yaşamıdır.
Sıkıntılarınızdan iyi şeyler doğabileceğini bilin. Boş yere acı ya da sıkıntı çekmediniz. Ancak sıkıntı çekmeye devam etmek saç­malıktır.
İSTEDİĞİNİZ ŞEYİ NE KADAR İSTİYORSUNUZ? Hikayeye göre, genç bir adam Sokrat’a nasıl bilge olunabilece­ğini sormuş. “Benimle gel.” demiş Sokrat. Delikanlıyı alıp nehre götür­müş, başını suyun altına sokmuş. Delikanlıyı havasız kalana ka­dar orada tutmuş. Sonra bırakmış. Delikanlı doğrulunca, Sokrat ona sormuş: “Başın suyun al­tındayken en çok neyi arzuladın?” “Hava arzuladım.” demiş delikanlı. Sokrat başını yavaşça salladı. “Bilgeliği de, kafan suyun içindeyken havayı arzuladığın kadar arzuladığında, ona sahip olursun.” Aynı şekilde siz de, hayatınızdaki belli bir engeli aşmak için yoğun ve sa­mimi bir istek duyduğunuzda; bir çıkış yolu olduğuna dair kesin karara vardığınızda; bunun takip etmek istediğiniz yol olduğuna kesin olarak inandığınızda zafer mutlaka sizin olacaktır.
Başkalarını affetmek, zihinsel huzur ve sağlık için gereklidir. Eğer sağlıklı ve mutlu olmak istiyorsanız, sizi incitmiş olan herkesi affetmelisiniz. Düşünce­lerinizi ilahi yasa ve düzenle uyumlu hale getirerek kendinizi affedin. Önce başkalarını affetmeden kendinizi tamamen affedemezsiniz. Kendini affet­meyi reddetmek, gereksiz gururdan ve cehaletten başka bir şey değildir
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.