Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duyguların Terbiyesi
Bir atasözünde; “Her küp, içindekini sızdırır.” denilmiştir. İnsanın davranışlarını, fikir ve irâdeden ziyâde, duygular şekillendirir. Zira fikirlerin teşekkülünde de, irâdenin yönlendirilmesinde de kalbî temâyüllerin büyük bir payı vardır. Bu sebeple ağızdan çıkan en basit bir sözden en hayâtî davranışlara kadar hemen hemen bütün fiilleri,
Hz. Ali (k.v) buyurmuştur: Ilim maldan yedi vechile efdâldir: 1- İlim enbiyâ mîrâsıdır. Mal ise firavunlar mîrâsıdır. 2-İlim bezletmekte yâni neşretmekle artar. Mal ise tükenir. 3-Mal bekçiye muhtaçtır.Çalınır, ziyâ olur. İlim ise sahibini bi-iznillah teâlâ hıfz eder. 4- Bir kişi ölünce malı ellere kalır.Ilim ise sahibi ile beraber kabre ,tâ huzûr-î Hakk'a varır. 5-Mü'minin de kâğıdın de malı olur.Fakat ilim yalnız mü'mine şeref-i mahsûl olur. 6-Din hususunda âlime başkaları muhtaçtır. Fakat başkaları mal sâhibine muhtaç degillerdir. 7-İlim ahirette sırâtı geçmeğe sahibine kuvvet verir.Mal ise sıratı geçmekte mâni olur .
Reklam
Resim ve Heykel :
Eğer alçı veya bakırdan veyahut herhan­gi bir madenden müstakil olarak heykel yapıl­mış ise bunun caiz olmayacağı daha sarihtir. Mahlukata hayat vermek ve yaratmak ve şek­len suret vermek. Hâkk Teâlâ Hazretlerinin. (Hâkk, Muhyî, Musavvir) ism-i cehline ve sıfât-ı uluhiyyete tealluk ettiğinden dinimizin ahkamı bu fiil ve hareketi nehiy buyurmuştur.
Gecenin ziyade karanlığında güvercinler ötüşüyorlardı. Gece yarısında bende uykuda idim. Nefsime dedim ki: Ey nefis! Allah'a karşı aşkını ve muhabbetini iddia ediyorsun! Beytullah hakkı için yalancısın! Eğer sen Allah'ı sevse idin ağlamakta seni güvercinler geçmeyeceklerdi. İtikad ederim ki ben akılsız ve şaşkın bir kimseyim. Bir serseri mecnunum. Hayvanat ağlıyorken ben Rabbim için ağlamıyorum, vah bana! Yazık bana!
Sayfa 121 - Erkam Yayınları
"Toprağı verimli güzel memleketin nebatı, Rabbinin izniyle bol çıkar. Fena olandan ise faydası pek az bir şeyden başkası çıkmaz. İşte şükredecek bir kavim için ayetleri böyle çeşitli olarak açıklarız. Araf Suresi / 58 Toprağı verimli olan güzel memleket mü'minin misalidir ki o, hak sözü işitince kalbi onu kabul ederek faydalanır, fena topraklı yer de münafıkın benzeridir ki, o hak sözü işittiği halde kalbi onu kabul etmez ve binaenaleyh onunla faydalanmaz.
Sayfa 118 - Erkam Yayınları
"Haram lokmadan neşv ü nema bulan insan vücuduna cehennem ateşi evladır." Menavi Haram lokma kalbi ve kanı bulandırdığı gibi azaları da ifsad eder. Fena amel işletir. Helal lokma ile beslenen kalb ve cesedden salih ameller sudur eder. Nitekim temiz ve münbit topraktan bereketli mahsul alınıp, çorak ve fena topraktan iyi mahsul alınamadığı gibi. Haram lokmadan da fena amel işlenir.
Sayfa 117 - Erkam Yayınları
Reklam
Hikmet nuru açlıkla elde edilir. Tok bulunmayınız, yoksa kalbinizdeki marifet nuru söner.
Sayfa 111 - Erkam Yayınları
Muhammed bin el-Haris -radıyallahu anh- der ki: Beş zümreye beş şeyi sordum, hepsi de aynı cevabı verdiler: 1- Tabiblere; devaların en şifalısını sual ettim: " Açlıktır ve az yemektir. " dediler. 2- Hikmet ehillerine; Allah'a ibadete en fazla yardımcı olan nedir, diye sual ettim, " Açlıktır ve az yemektir. " dediler. 3- Zahidlere, zühde en fazla kuvvet kazandıran nedir, diye sual ettim, " Açlıktır ve az yemektir. " dediler. 4- Alimlere, ilim hıfzına en fazla yardımcı şey nedir, diye sual ettim, " Açlıktır ve az yemektir. " dediler. 5- Sultanlara; her vakit dikkatli bulunmanın çaresi ve en güzel, en lezzetli taam nedir, diye sual ettim, " Açlıktır ve az yemektir. " dediler.
Sayfa 111 - Erkam Yayınları
Eğer orucu yemeğe mazeret-i şer'iyyesi olmadığı halde bir kimse orucu aleni yerse o kimsenin imanı çürümüştür, belki de imanı yoktur ve kalbide ölmüştür. Eğer imanı olduğu halde aleni oruc yiyorsa mes'uliyyet-i maneviyyesi de en ağır cezayı müstelzimdir. Tevbe etmezse muhakkaktır ki mahkeme-i kübrada Cenab-ı Hakk'ın pençe-i kahrına düşecektir.
Sayfa 41 - Erkam Yayınları
"Zira Allah teala hasta olduğunuz ve misafir olduğunuz günlerde size oruc tutmamağa müsaade etmekle kolaylık murad eder. Ve hastalıklarınızda ve müsaferetinizde size orucu farz edib de güçlük murad etmez. Özr-i meşrunuza binaen orucu terketmiş olduğunuz günlerin adedini ikmal için farz-ı ayn olan orucun kazasıyle ve aded-i eyyama riayetle emrolundunuz ve muztar zamanınızda yemeğe tazim ve tekbir için zaruret zamanında terk ve sonra kaza etmekle emrolundunuz ve me'mul ki siz şükredersiniz. Çünkü bu nimetlere şükrünüz vacibdir. Bakara Suresi/185 İşte Cenab-ı Hakk'ın kullarına muzayaka zamanında orucu vakt-i ahara te'hirine müsaade buyurmuş olması pek büyük nimet-i ilahi olduğundan o nimetin şükrünü eda etmek elbette vacibtir.
Sayfa 42 - Erkam Yayınları
Reklam
Cenab-ı Allah’ın zikri, güneşin balmumunu yumuşattığı gibi ehl-i imanın kalplerini yumuşatır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.