Babası Ramazanoğulları diye bilinen aileden Müctebâ Bey, annesi Ümmügülsüm Hanım’dır. Adana’da rüşdiye ve idâdîde okuduktan sonra İstanbul’a gidip Dârülfünun Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu. Mezuniyetin ardından İstanbul’da askerlik hizmetini yaptığı dönemde şeyhi Esad Erbîlî’nin Kelâmî Dergâhına girdi. Dergahta ilerledikten sonra Esad Erbîlî tarafından kendisine Nakşibendî hilâfeti verildi.
Ardından Adana’ya yerleşen Mahmut Sami Efendi birkaç yıl sonra irşad faaliyetiyle meşgul olmaya başladı. Tekkelerin kapatılması ve dönemin hassasiyeti sebebiyle faaliyetlerini daha ziyade özel sohbetler şeklinde sürdürdü.
1946 yılında hacca gitti. 1950’de Adana Ulucamii’nde vaaz vermeye başladı. 1951’de gittiği İstanbul’da iki yıl kaldı. 1953’te ikinci hac dönüşü Şam’a yerleşmeye karar verdi. Ancak ertesi yıl Şam’a yerleşme kararından vazgeçip İstanbul’a döndü. Erenköy’de Zihnipaşa Camii’nde vaaz verirken bir yandan da özel sohbetler yaparak irşad vazifesini sürdürdü. Bu dönemde de geçimini bir ticarethanenin muhasebe işlerinde çalışarak temin etti.
1979’da ailesiyle birlikte yerleştiği Medine’de 12 Şubat 1984’te vefat etti Medine'deki Mescid-i nebevi yanındaki Cennet'ul Bakiye Mezarlığı'na defnedildi.
Hakkında Mustafa Yürekli yönetmenliğinde "Sami Efendi: Mahmut Sami Ramazanoğlu" (2005) adında bir belgesel yapılmıştır ayrıca ismi Konya'da bir imam hatip lisesine verilmiştir.
Allah’ım! Kalbime büyük bir nûr ver; gözüme bir nûr, kulağıma bir nûr ver; sağıma bir nûr, soluma bir nûr ver; üstüme bir nûr, altıma bir nûr ver; önüme bir nûr, arkama bir nûr ver; bana büyük bir nûr ihsân eyle!”
Mükerrem ve kâmil insan olmanın 5 esas şartı :
1. Helâl gıda almak ve az yemek.
2. Kur’ân-ı Kerim’i, mânâsını bilerek okumak ve namazı huşû ile kılmak.
3. Zikrullah’a devam etmek
4. Geceleri ibadet etmek
5. Salihlerle oturmak, sâdıklarla beraber olmak.
Güzel bir eser daha hamdolsun okuyup amel edenlerden olmaktır duamız...
Tebük seferi,en zorlu sefer , açlıkla, susuzlukla kimisi imanıyla imtihan olduğu çok meşakkatli bir savaş ... bu zorlukla beraber "münafıkların nifak tohumları ektiği bir dönem özelikle tebük seferi kendi içinde bu zorlu yolcukta munafiklarla da savaşılmış yazar aytlerle konuya açıklık vermiş kısa ve öz herkesin anlayabileceği bir şekilde...
Ve sonlara doğru hadislerle Alllah yolunda cihad etmenin önemini açıklamış şehitlik mertebesinin güzeliğini hadislerle taçandirmiş ...
Mükerrem insan: Allah'a inanır, Kur'an'a sarılır. Peygambere tabi' olur, hadislere bağlanır.
Zekası, irfanı daima doğruyu ve hayrı seçer. Hak yolunda yürür, hataya düşmez, kendi fıtratını anlar. Hak ehlidir.
Bütün güzel ahlak yani Kur'an ahlakı onun huyu olmuştur.
Bu dünyanın bir geçit, bir tarla olduğunu bilir.. Burada ne ekerse, ahirette o biçilir düşüncesiyle en iyiyi ekmeye, yapmaya çalışır.
Devletin, insana bir Allah emaneti olduğunu bilir ve her işi ehillerine tevdi' eder. Daima ihlas ve takva, samimiyet ve hakikat aşkı ile 'Allah'ın has kulu' olarak vazife görür ve onun emirlerine uyar, rızasını gözetir.
Mükerrem insan: en şerefli ve en muhterem insandır.
En kudretlidir, en nüfuzludur. En muhteremdir, en sevilen kimsedir.
İtimat edilen ,en hayırlı insandır. Yer yüzünün yüz akıdır. İslam'ın mümessilidir. Rahmete me'murdur.
Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hoca Efendi tarafından derkenen Dualar ve Zikirler kitabı tam bir başucu kitabı.
PDF olarak okudum ancak muhakkak matbû olarak da edinmek istiyorum.
Çok kıymetli bir eser , paha biçilemez...