Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin yaradılışında olanlar, senin gibi sağlam ve narin duyularla donatılmış kişiler, bir zindelik ve canlılığı kendilerinde barındıranlar, düşlerde yaşayan , seven kimseler bizlerden, biz us insanlarından hemen her zaman üstündür. Siz anne kökenlisiniz. Kısır yaşamaların uzağındasınız. Sevme gücü, yaşama gücü armağan edilmiş size. Her ne kadar sık sık size yol göstermeye çalışıyor, sizi yönetiyor görünsek de, bolluk ve bereket içinde bir yaşam sürdüğümüz yok bizim , kıtlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz. Hayatın zenginliği sizin, meyvelerdeki özsu sizin; sevgi bahçesi size bağışlanmış, güzelim sanat beldesi size sunulmuştur. Sizin yurdunuz bu yeryüzü, bizimkisi ise düşüncelerdir. Sizi bekleyen tehlike duyular dünyasında, bizi bekleyen ise havasız bir mekanda boğulup gitmektir. Sen sanatçısın, ben düşünürüm . Sen annenin koynunda uyuyorsun , ben çöllerde uyanık dolaşıyorum . Beni güneş seni ay ve yıldızlar aydınlatıyor. Sen kızların düşünü görüyorsun , ben oğlanların ..."
Sende, Goldmund, us ve doğa, bilinç ve düş dünyası fersah fersah ayrılıyor birbirinden. Sen unutmuşsun çocukluğunu ; şimdi bu çocukluk seni istiyor, senin çevren de dönüp dolanıyor. Arzularına kulak vermediğin sürece seni üzecek, acılı anlar yaşatacak sana.
Reklam
"Hiçbir yol bizi birbirimize yaklaştıramaz." Goldmund: "Böyle konuşma!" Narziss: "Ciddi söylüyorum . Güneşle ay denizle kara gibi, bizde birbirimize yaklaşmakla görevlendirilmiş değiliz. Bizler sevgili dostum , güneş ve ay gibiyiz, deniz ve kara gibi. Amacımız iç içe geçmek, birbirimize dönüşmek değil, birbirimizi tanımak, birbirimizi gerçekte nasılsak öyle görüp buna saygı duymak, yani birimizin ötekinin karşıtı ve bütünleyicisi olduğunu bilmektir."
"Yaradılışlarındaki derin farklılığa karşın her ikiside birbirinden çok şey öğrenmişti; mantık dilinin yanı sıra aralarında giderek bir ruh ve işaret dili oluşmuştu ; nasıl iki yerleşim birimi arasında arabaların , atlıların , gidip geldikleri bir ana cadde bulunur, ama bu yola açılan bir sürü de şose, ara sokak, gizli yol oluşur, çocuklar için küçük yollar, sevgililer için patikalar, kedilerin ve köpeklerin pek farkına varılmayan gizli geçitleri, tıpkı onun gibi. Goldmund’un canlı hayal gücü bazı gizemli yollar izleyip Narziss’in düşüncelerine ve lisanına sızmış, beri yandan Narziss de Goldmund'un bazı düşüncelerini ve duygularını söze gerek kalmadan anlayıp bunları onunla" paylaşmasını öğrenmişti. Sevginin ışığında ruhtan ruha yeni bağlantılar gelişip boy atmış, sözcükler ancak sonradan onları izlemişti.
"Tanrıya karşı duyulan sevgi,” diye başladı konuşmaya, "her zaman iyiye duyulan sevgiyle bir değildir. Ah, iş bu kadar basit olsaydı! İyi’ nin ne olduğunu biliriz hep, Tanrı buyruklarında yazar. Ama Tanrı buyruklarda değildir yalnız, Tanrı buyrukları Tanrının ancak küçük bir parçasıdır. Sen buyruklardan hiç ayrılmazsın , ama yine de Tanrıdan fersah fersah uzakta bulunabilirsin ."
"Bilmiyor musun ki, ermişlik mertebesine götüren en kestirme yollardan biri de günahkârlıktır?"
Reklam
"Goldmund' un doğası gözlerinin önündeydi, tüm ayrıntılarıyla bu doğayı anlıyor, aralarındaki karşıtlık bunun için bir engel oluşturmuyordu ; çünkü Goldmund'un doğası kendi doğasının öbür parçası, kaybolmuş yarımıydı. Goldmund ’un doğası bir zırh gibi sert bir kabukla çevriliydi, birtakım boş düşünceler, eğitimden kaynaklanan hatalar, baba sözleri tarafından sarılıp sarmalanmıştı; bu körpe yaşamın çapraşık sayılmayacak tüm gizini hanidir sezmişti Narziss. Bu durumda kendisine düşen görev belliydi: Söz konusu gizin örtüsünü aralayıp onu sahibinin gözleri önüne sermek, gizin sahibini kabuğundan sıyırıp almak, onu gerçek doğasına kavuşturmak. Çetin bir işti doğrusu, çetinliği de sonuçta belki dostunu kaybedebilecek olmasındandı."
"Goldmund'u gereğinden çok seviyordu ve işte bu da bir tehlikeydi kendisi için; çünkü sevgiye do­ğal bir durum değil, bir mucize gözüyle bakıyordu."
"Ona öyle geliyordu ki, iki ayrı şeyi birleştirmek, aradaki ayrımları ortadan kaldırmak, karşıtlıkları bir köprüyle birbirine bağlamak için sevgiden başka şey gereksizdi."
"İnsanın yazgısını ve bu dünyadaki görevini yalnız istekler belirlemez sanırım. Başka şeyler, önceden takdir edilmiş kimi şeyler de rol oynar bu konuda."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.