"Ne demektir Şakayık?"
"Tarife imkânı olmayan bir çöl çiçeğidir. Kırların göz bebeğidir. Kan kırmızısı rengiyle ruhlara hayat verir. Sapsarı tohumlarıyla ümit verir, yeşil yapraklarıyla hayatı hatırlatır.Dağ pınarlarının gürültülü çağıldayışları gibi coşkulu ve neşelidir. Nisan yağmurlarının inciye dönüşen tanelerini içerek büyür, gelişir, güzelleşir. O damlalar okyanustaki mercanın kalbinde inciye dönüşürken, karadaki bitkinin bağrında da şakayığa dönüşür. Tohumuyla, rengiyle, kokusu ve ahengiyle inciden bir çiçektir o. Güzelliği mest etse de bir o kadar narin ve nahiftir. Çok çabuk zede alır. Pek çabuk pörsür. O sebeple, şakayık çiçeğini örselemeden, incitmeden sevmek gerek."
Sayfa 140Kitabı okudu
Nurdan damlalar
Münazarat -mektubat 2- Sayfa 396
* Her Saadet i Dünyeviyenin esası asayişi muhafazadır.
*Bir dert görünürse devası âsandır.
*Güzel gören güzel düşünür Güzel düşünen güzel rüya görür güzel rüya gören hayatından lezzet alır.
* Maişet için tarik i tabi'i ve meşru ve zi'hayat , sanattır, ziraattir, ticarettir.
Gayri tabiii ise memuriyet ve her nev'i ile imarettir(reislik).
***
*Şeyhülislamlık kaldırıldığı zaman sorulan soru üzerine üstadın cevabı şimdi hakim şahıs değil efkâr-ı amme olduğu için onun nevinden şahs-ı manevi bir (fetva emini ) ister.
Zira şahs i Vahit şahs-ı manevi'yi kandıramaz ve tenvir edemez...
Sayfa 396 - Altınbaşak neşriyatKitabı okudu
İman - Küfür Muvazenesi
İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duâdır. Küfür, insanı gâyet âciz bir canavar hayvan eder.
Hakiki Zevk İmandadır
Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz, ha yatınızı imanla hayatlandırınız ve feraizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.
Sayfa 35
Kader
Her şey kader ile takdir edilmiştir. Kismetine razı ol ki, rahat edesin.
Kaderi tenkid eden, başını örse vurur kırar. Rahmeti ittiham eden, rahmetten mahrum kalır.
Haşir
Ayâ bu insan zanneder mi ki, başı boş kalacak? Hâşâ! Belki insan, ebede meb'ustur ve saâdet-i ebediyeye ve şekâvet-i dâimeye namzeddir. Küçük-büyük, az-çok her amelinden muhasebe görecek. Ya taltif edilecek veya tokat yiyecek.
"Size böyle nimet eden zât, sizi başıboş
bırakmaz ki, kabre girip kalkmamak üzere yatasınız."
Kur'an'ın Usandırmaması
Kur'ân, kulûbe kuvvet ve gıda ve ukule kût ve ginâdır ve ruha mâ ve ziyâ ve nüfusa devâ ve şifâ olduğundan usandırmaz.
Miraç
İnsan kainatın kıymettar bir meyvesi ve Sâni'-i kâinat'ın nazdar sevgilisi olduğu, mirac ile anlaşılmış.
Tevhid
Sivrisineğin gözünü halk eden, güneşi dahi o halketmiştir.
Pirenin midesini tanzim eden, manzume-i şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.
Gözümüzle görüyoruz, birisi var ki,
bize zemin yüzünü rahmetin binlerle
hediyeleriyle doldurmuş, bir ziyafetgâh
yapmış.
Her şeyde bir birlik var. Birlik ise, biri gösterir.