Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Zevcini, çocuklarını, dünya meclislerini, ticaret meşgale ve telaşelerini terk ederek, her gün biraz uzlet... Modern tağutların kurbanı haktan inhiraf etmişleri hidayete erdirmede yardımcısı olmasını niyaz ederek Allah'a yönelmek üzere... Kendini muhasebeye çekmek, davetteki eksikliklerini telafi etmek ve davete hazırlanmak üzere uzlet... Katiyyen cihaddan ve bir takım sıkıntılardan, fedakarlıklardan kaçmak üzere değil... Veya yaygın bir anlayışta olduğu gibi insanlardan tamamen uzaklaşarak, dağları ve mağaraları mesken tutarak sadece kendi nefsiyle uğraşmak üzere değil..."(Fıkhu's Sira) Evet, her musluman ve davetçi için ruhi hazırlıkta uzlet gereklidir ve Resulullah(s.a.v) bunun örneğini vermiştir.
Resûlullah gününün müşriki, putunu ilan etmişti, dert apaçık idi, sapık şirkini kabulleniyordu. Ama günümüz müşriki, şirkini gönlünde ve sevgisinde gizlemiş; hastalığını kabul etmiyor, tedavi istemiyor!..
Reklam
Bütün peygamberler, hiçbir şiarın "لا اله الا الله" şiarından üstün olamayacağı, bu sancağın yanına bir başka sancağın daha çekilemeyeceği esasından hareket ettiler ve davetleri boyunca daima tevhid motifini ön planda tuttular.
Bir meseleyi bilen, diğerini de bilmeyen bir kişi birincisinin alimi, ikincisinin cahilidir. Buna göre kişinin o bildiği şeye davette bulunması kadar normal ve haklı bir şey olamaz. O halde her müslüman bildiği nispette Allah'a davetle mükelleftir; ister bu müslüman avvam-ı nastan olsun, ister allame-i cihan. Böylece davete girişen kişi, şüphesiz İslami bir anlayışa sahip olması mutlaka gerekli olduğu için, zamanla kültürünü geliştirecek ve davette kendisine lüzumlu her türlü bilgi ve malzemeyi elde etmeye gayret gösterecektir.
Allah O'na iman, O'na şirki nehy. O'nu tenzih, O'na itaat. O'nun için sevip, O'nun için buğzetmek. O'na itaat edeni dost, isyan edeni düşman edinmek. O'na küfürde bulunanla cihad, O'nun nimetlerine şükür, ihlas ve nailiyyet. Kitap Onu tazim, münezzeliyetine iman, huşu ile davranış, ahkamına vukûf, ilimlerini anlamak, öğütlerine kulak vermek, tamamen tasdik, müteşabihine teslim, eşsizliklerini tefekkür, ilimlerini neşr ve ona davet. Rasûlullah Risaletini tasdik, hadislerini muhafaza, O'na nusret, zatına ta'zim, sünneti ihya, şeriatını neşr, şeriatına ilimlerini yaymak, şeriatına yöneltilen töhmetleri izale etmek, ta'zim ve iclal de bulunmak, tahsili esnasında edepli davranmak, şeriat ehline kusur etmemek, ahlakı ile ahlaklanmak, âdabı ile edeplenmek, ehl-i beytine ve ashabına muhabbet.
" Cenab-ı Hakk'ın benden önce ümmetler arasında gönderdiği her peygamberin ashabı ve havârileri vardır. Bunlar o peygamberin sünnetine ittiba eder, emirlerine uyarlar. Fakat onlardan sonra öyle nesiller gelir ki yapmadıklarını söyler ve emrolunmadıklarını işlerler. Kim onlara karşı eliyle mücahede ederse mü'mindir, kim diliyle mücahede ederse mü'mindir. Bunun ötesinde ise zerre kadar iman yoktur." (Müslim)
Reklam
Yüce Allah!
" Kalplere nüfûz eden, gönülleri fetheden yalnızca O'dur, O..."
Sayfa 280 - Hikmetevi YayınlarıKitabı okuyor
Örnek Davranış
Büyük bir tevazu içerisinde O, her hastayı ziyaret eder, cenaze merasimlerine katılır, rastgele bir kölenin bile davetine icabettr bulunur, kat'iyetle kibir göstermez, fakir ve miskinlerle, yaşlı ve düşkünlerle beraberce yürüyüp, saatlerce durup onlarla konuşmaktan ve ihtiyaçlarını gidermekten geri kalmazdı.
Sayfa 269 - Hikmetevi YayınlarıKitabı okuyor
Resûlullah!
" Sakin ol, ben bir hükümdar falan değilim! Sadece kurutulmuş et yiyen Kureyş'ten bir kadının oğluyum."
Sayfa 269 - Hikmetevi YayınlarıKitabı okuyor
İslam'da İnsanın Ameli
" Amellerin en hayırlısı, Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir."
Sayfa 262 - Hikmetevi YayınlarıKitabı okuyor
491 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.