Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben geleneksel dünyadan modern âleme roman okuya okuya geçtim. Bu, ait olmam gereken bir cemaatten kopup yalnızlığa geçmek anlamına da geliyordu.
Sayfa 64
Kutsal metinler “Önce söz vardır.” der. Roman sanatı da, sanki “Önce resim vardır ama onu kelimelerle anlatmak gerekir.” demektedir.
Sayfa 63
Reklam
Bir kişiyi anlamak, ahlaki yargıdan önce, dünyanın o kişinin bakış açısından nasıl göründüğünü kavramaktır.
Sayfa 42
Roman okurken ahlak manzaranın bir parçası olmalıdır; kendi içimizden gelen ve roman kahramanları yönelen bir şey değil.
Romanın yalnızca bizim için yazıldığı duygusu
Özellikle edebi değeri yüksek romanlarda, metin ile kurduğumuz yoğun ilişki, biz okurlara kendi özel başarımızmış gibi gelir.
Roman yazmak, okuyucunun beklentileri ile satranç oynamak, okuyucunun beklentisini tahmin edip ona karşı çıkmak ve yaşanmış deneyim ile hayal edilmiş şeyi ustaca ve bilgece karıştırma işidir.
Sayfa 28
Reklam
Kafamız hep arkalarda bir yerde bir amaç, bir düşünce, bir niyet, gizli bir merkez arar.
İnsan Dostoyevski’yi hem kendini kaptırarak hem de hayatın tam böyle olmadığını düşünerek okur.
Sayfa 39
Edebi romanlar bize hayatı ciddiye almayı, her şeyin elimizde olduğunu, kişisel kararlarımızın hayatımızı şekillendirdiğini göstererek öğretir.
Sayfa 37
Her romancının eseri, kitapları; hayat hakkında yaptığı on binlerce küçük gözlemini, hayat deneyimini sergilediği bir yıldızlar kümesidir.
Sayfa 34
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.