SEN GİTTİN GİDELİ sen gittin gideli içimde kilitli kaldı yeşil ile mavi şimdi boynu bükük öksüz ve yetimdir yürekteki yaşama sevinci...
Sayfa 77 - Mavi Nefes YayıneviKitabı okudu
Herkes böyle kara kara düşünürken uzaktan ışık yüzlü, aksakallı ihtiyar bir derviş görülmüş. Düldülü ile dıgıdık dıgıdık kendilerine doğru geliyormuş. Dervişin elinde bir ney varmış, yanık yanık üflüyormuş düldülünün üzerinde. Yaklaşınca, dervişi davet etmişler gül bahçelerine
Reklam
SİTEM hey güzel Allah'ım, hadi şu şakıyan bülbülleri yarattın da iliğimize kadar sömüren şu sülükleri niye yarattın acaba?
Sayfa 85 - Mavi Nefes YayıneviKitabı okudu
"Güz gelir yapraklarınız sararır, uçar, toprak olur gider. Bu dünyanın ikincisi yoktur."
Aylar sonra cadıların akıllarına bir düşünce daha gelmiş, “Gül Perisi'nin bekçileri kim? Tavşanlar. Tavşanlar neyi sever, havucu... Haydin yeni görev başına!" demişler. Cadılardan en kur nazı pazara giden bir manav kılığına bürünüp yola düşmüş. Gül bahçesinin kenarındaki yoldan geçerken seslenmiş
ASKIDA SEVGİ diyorum ki askıda ekmek yerine versek şu insanlara askıda sevgi tıka basa doyursak herkesi ne iyi olur değil mi?
Sayfa 10 - Mavi Nefes YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Küle döndüysen yeniden güle dönmeyi bekle." (Mevlana Celâleddin Rúmi)
...kibrit olup çakalım karanlıklarda bil ki sönmedi ocak kül içinde köz üfleyiversek bize düşecek söz...
Sayfa 52 - Mavi Nefes YayıneviKitabı okudu
Bir vardı, bir yoktu. Bir zamanlar ülkenin bi rinde, Garip Ali adında bir oğlan vardı. Küçücük bir kulübede anasıyla birlikte yaşayıp giderlerdi. Garip Ali ve anası yoksuldular, mutluydular. "Azıcık aşım kaygısız başım" misali, gösterişten uzak, sade bir yaşamları vardı. Mutluydu Ali mutlu olmasına...
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.