Tanımlamalar dünyasında yaşıyoruz. Zihnin de bu tarz çalışmaya alıştırıldı. Sokakta yanından geçerken kendinden bir parça olarak hissetmen gereken kişileri gördüğünde zihnin hemen onu senden ayrı bir varlık olarak göstermeye programlandığı için "sokakta yürüyen saçları dağınık, giydikleri çok yakışmamış, hafif kilolu kadın" haline dönüştürüyor. İlk görüştüğündeki zihinsel tanımlamalar bir süre sonra o kişinin etiketi haline geliyor. Bir daha o kadını ne zaman görsen zihnindeki saklama alanından bu etiket yüzeye çıkıyor.
"Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz,ana rahminden bebeğe yol açılmaz...Senden yepyeni taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir." - Şemsi Tebrizi -
Reklam
Konuşmada kullandığımız sesimizin kontrolünü, ciğerlerimizden gelen havanın ses tellerinin şekillerini değiştirerek değişik tonlara büründürmesi sağlar. Hayat enerjimizi sürdürdüğümüz nefes ile konuşma aynı işlemdir aslında, sözlerimiz nefes dalgası ile ortaya dökülür. Konuşma sırasında kelimelerin telaffuzunun, konuşma hızının ve yüksekliğinin farkında olmak çok önemlidir. Kelimeler özenle seçilmeli, söyleme hızı dengeli olmalıdır. Özenilerek kullanılan her kelime karşımızdakinin üzerindeki etkimizi kuvvetlendirir.
İnaktif dinleme, seçici dinlemenin bir tipidir ve birçok konuşmanın içindeki gizli tehlikedir. Bu tip dinleme sırasında karşındakinin ne söylediğinden çok kendi önkoşullamalarının ve yargılarının penceresinden bakarsın sözlere.
İnaktif dinleme, seçici dinlemenin bir tipidir ve birçok konuşmanın içindeki gizli tehlikedir. Bu tip dinleme sırasında karşındakinin ne söylediğinden çok kendi önkoşullamalarının ve yargılarının penceresinden bakarsın sözlere.
Konuşma kendimizin, karşımızdakinin ve aramızdaki ilişkinin farkında olma egzersizidir. Doğru ve etkin konuşmak için: - Kendini dinle. - Diğerlerini dinle. - Yavaş konuş. - Net konuş. - Basitleştir.
Reklam
202 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.