İnsan, zamanı kullandığını sanır, ama aslında hırsla yiyip bitiriyordur onu.
Sayfa 146
Şans yoksulluğun başka bir adıdır. Yoksulluğu da zengin insanlar yaratır.
Sayfa 253 - Yöntem YayınlarıKitabı okudu
Şans, yoksulluğun başka bir adıdır. Yoksulluğu da zengin insanlar yaratır.
Sayfa 256
Çok yönlü ölüm… Böyle değiştirilmeyecek bir sonuç karşısında tamamen çaresiz kalmak, zamanın uçarak gittiğinin farkına varmak, ölüm bilinci… Yaşama arzusu zayıflar. Bunalım, yorgun beyine işkence eder. İdam cezasının kocaman ağırlığı… Burada öleceğinin, değiştirilmeyecek bir sonuç olması ve nihayet ölüme mahkum olanların son işkencesi.
Sayfa 93 - Yöntem YayınlarıKitabı okudu
"Bu düzen bizi eziyor, yakamızı bırakmıyor, öldürüyor. "
Sayfa 25Kitabı okudu
Hiçbir şey, uzun süredir arzulanan bir durumun gerçekleşmesi kadar hayal kırıcı değildir.
Sayfa 263 - AyrıntıKitabı okudu
Hapishane deneyi olan herkes bilir ki; onun o korkunç pençeleri, ağır taş duvarlarının çok daha ötelerine uzanır. Bu korkunç pençeler kendisine kadar uzandığında insan, birdenbire büyük bir çıplaklıkla tüm gerçeğin, zamanın ve doğal ya da sosyal tüm faaliyetin, yani yaşantıda gerçek olan her şeyin yavaş yavaş kendisinden uzaklaşmakta olduğunu, önünde ise korkudan titreyen bir adımla girdiği yeni bir yaşamın başladığını farkeder. Artık her şeyin durduğu bu an, tutuklanma anıdır.
Sayfa 12 - Yöntem YayınlarıKitabı okudu
Hücre ve ötesi...
İlk başta hücre, boş, sessiz, mezar gibidir. Ama ilk beş dakikadan sonra duvarların ya da yerin her santimetre karesinin anlatacak acı bir hikayesi olduğunu görürsünüz. Binlerce susturulmuş ses; değişmez, sürekli mırıltılarıyla doldururlar onu. Çok geçmeden dinlenmekten, hep aynı acıların biteviye tekrarlanmasından bıkarsınız.
Sayfa 46 - Ayrıntı
Emekçi sınıflara reva, acı ve sefaletin şiddeti ölçüsünde direnci çetin olacaktır, hesap verme günü geldiğinde ve de dolayıyla günahlarını çok daha pahalı ödeyecektir.
İnsanın yaşamak için çok az şeye ihtiyacı var! Yaşantısı bittikten sonra dinlenmek için iki metrelik bir topraktan daha fazla bir şey gerekli değil.
Sayfa 67