Hiç şüphe yok ki, burjuvazi istihsale ve mübadeleye daha 1789 dan önce de hakimdi. Ama, ticaret ve sanayi faaliyetlerini imtiyazın ve tekelin kösteklerinden kurtaran «bırak yapsın, bırak geçsin» prensibi olmuştur.
Sayfa 204 - Cem Yayınevi
Hürriyet «başkasına zararı dokunmıyan her şeyi yapmak» hakkı diye tarif edilmiştir. Şu halde, hürriyetin başkalarının hürriyetinden başka sınırları yoktur ( madde 4 l . Hürriyet ilk önce şahsın hürriyetidir, ferdi hürriyettir; masumluğunu ispat suretile insanı keyfi suçlamalara ve yakalamalara karşı güven altına alır ( madde 7 ve 9).
Not: Alıntıları kitabın baskısına sadık kalarak, orijinal hali ile paylaşıyorum.
Sayfa 186 - Cem Yayınevi
Yargıçlık mansıpları* alınıp satılır bir mülk olunca, yargıçlar da azledilemez hale geldi. Kıral, mansıbını satın almış bir yargıcın parasını geri vermedikçe, onu azledemez hale geldi.
*Mansıp: Yüksek makam.
Sayfa 89 - Cem Yayınevi
Montesquieu - Voltaire - Rousseau
Montesquieu iktidarı aristokrasinin eline. Voltaire yüksek burjuvazinin eline bıraktığı halde. Rousseau küçük insanları hürriyete kavuşturuyor. iktidarı bütün halka veriyordu.
Sayfa 64 - Cem Yayınevi
Ama, halkın en esaslı davası ekmekti. 1788 1789 yıllarında, halk kitlelerini siyasi planda son derece hassas hale getiren şey, geçinmelerini gittikçe güçleştiren iktisadi buhranın şiddeti oldu. 1789 da şehirlerde patlak veren isyanların kaynağı sefaletti, bunların elde ettiği ilk sonuç da ekmek fiyatının indirilmesi oldu.
Sayfa 48 - Cem Yayınevi
Asgari Ücret...
Halkın yaşama şartlarının kötüleşmesi o devirdeki gözlemcilerin ve nazariyecilerin de gözünden kaçmadı. Bunların ilki olan Turgot 1766 da yayınlanan «Servetlerin teşekkülü ve dağılışı üstünde düşünceler» adlı eserinde «en az ücret kanununu» ortaya attı: İşçinin aldığı ücret, mahiyeti gereği, hayatını devam ettirmek ve neslini üretmek için lüzumlu olan miktarı geçemez.
Sayfa 47 - Cem Yayınevi