Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlk meclisin farklı dünya görüşlerine sahip mebusları bir amaç etrafında toplanmışlardı. Birinci Dünya Savaşı'nın galiplerinin kurmak istedikleri dünya ve düzen Türkiye'de kabul edilmeyecekti.
Reklam
"Noel'de evimizde oluruz." Ağustos ve eylülde büyük savaşa giren orduların genelkurmaylarının ortak sloganı buydu. Oysa dört yıl herkes evinden ayrı kaldı ve kimse evini eskisi gibi bulamadı.
Sayfa 47
"Savaşa giren Rusya üç askerine bir tüfek verebiliyordu. Herhalde bu durumun benzerini Sarıkamış cephesine yazlık giyimiyle sevk edilen kolordumuzda görmek mümkündü."
Sayfa 48
...Batı Avrupa ülkeleri, tarihte görülmüştür ki, düşman tarafından işgal edildiklerinde adeta "Kader, kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Bundan sonrasını akıllıca kurtarmaya çalışalım" derler. Allah'tan bizim kavmin böyle bir zihniyeti benimsemesi çok zor. Evimizde yabancıya pek tahammül edemeyiz.
Sayfa 68
"Her kuvvetin olgunlaşma ve çürüme zamanı vardır. Çürüme döneminde Britanya, İstanbul ve Küçük Asya'ya toslamıştı. Sanılıyordu ki çürüyen imparatorluk sadece Osmanlıdır. Oysa Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeryüzündeki hiçbir kavim başka bir imparatorluğun bayrağı altında sakin ve uyumlu unsurlar olarak yaşamak niyetinde değildi."
Sayfa 69
Reklam
"Komplo teorileri ve yabancı düşmanlığıyla yaşayamayız ama karşımızdakilerin yeryüzünün en bilge, en adil melekleri olduğuna inanamayız. Batı dünyasıyla çok dikkatli ve bilinçli olarak ilişkilerimizi sürdürmek zorundayız. Düzelmeler ani olamaz, en iyi hekim olan zamana bırakılmalıdır."
Sayfa 70
"Aslında Ermeni tarihçi ve aydınların da önemli bir zaafı var; Türkçe öğrenip Osmanlı evrak ve neşriyatını incelemek yerine, bağırarak tarih yorumu yapmayı tercih ediyorlar. Aralarında 'soykırım' tarihçileri çok ama bu nasıl olmuş diye işe girişecek Ermeni-Osmanlı tarihçisi yok..."
Sayfa 85
"Bizim mektep tarih kitaplarımızda 16 ve 18. asırlar boyu savaştığımızı tekrarladığımız Prusya İmparatorluğu(böyle bir siyasi terim ve unvan o zaman yoktu) Almanya'nın ve Alman İmparatorluğu'nun ta kendisidir. Demek ki tarihi Türk-Alman dostluğu boş bir laftır."
Sayfa 161
"Kimse Türkiye'yi kalkındırmak için bir ittifak düşünemez, ama kalkınmış bir Türkiye'nin ihmal edilemeyeceği de açıktır. Bu ülke son 150 yıldaki yolculuğuyla ve başardıklarıyla hem istenen, hem istenmeyen ama uzak durulamayan bir gerçekliktir."
Sayfa 166
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.