Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zirde zikr olunacak hikâyenin mealinden anlaşılacağına göre, âfitâb-ı aşk u muhabbetin, henüz sinn-i rüşde varamamış sıbyanın kulübüne dahi tulû edegeldiği, kariînin garâbet ve taaccübünü mucip olmasın. Çünkü aşk bir emr-i tabiidir ki, nev'-i benî ademin her bir kısmında, yani erkeğinde dişisinde, ufağında büyüğünde, sabisinde bâliğinde, geçinde ihtiyarında, fakirinde zengininde, akîlinde gabîsinde, âliminde câhilinde, medenîsinde bedevîsinde zuhur eder. Herkesin gönlü aşk ile yoğrulmuştur.
Sayfa 21 - Akçağ yayınları, orijinal metinKitabı okudu
Akılsız, ilimsiz, hilimsiz, faziletsiz, sabırsız, rahmsiz, hayasız adam bulunur; lâkin aşksız adam bulunmaz. Aşk u muhabbet, herkesin kuvvesinde mevcut olup, ancak bir kuvve-i câlibesi olmadıkça fiile çıkmaz.
Sayfa 22 - Akçağ yayınları, orijinal metinKitabı okudu
Reklam
Şemseddin Sami doğallığı :)
Fitnat, Tal'at'ı düşünüyordu; ancak Emine Kadın'ın düşündüğü acaba neydi? Her neyse, o da bir şey düşünüyordu.
Sayfa 178 - Bordo Siyah Yayınları
"Akılsız,ilimsiz,hilmsiz,erdemsiz,sabırsız,rahmsiz,acımasız,utanmaz adam bulunur,lakin aşksız adam bulunmaz.Aşk-u muhabbet herkesin içinde saklı güç halinde mevcut olup ancak çekici bir gücü olmadıkça gerçekleşemez.İşte bazı kimselerin aşkta yaygın bir üne sahip olduğu ve bazısının etkisiz gibi göründüğü bu sebebe dayanmaktadır.İnsandan başka,öbür hayvanların dahi aşktan yoksun olduğunu iddia etmeye cesaret edemeyiz..."
Sayfa 18 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tal'at Bey'in canı sıkılır, herife çıkışmak ister, fakat cesaret edemez, kendini de ele vermez. Kendi kendine: "Ah zavallı kadınlar neler çekerlermiş! Biz erkekler onları kukla gibi kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mâni oluyoruz. Bu ne rezalet. Ne küstahlık! Bir erkek, tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz, söz söylemez, lâkin tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast gelince, gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar, kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan yerine koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mâni oluyoruz. Bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar: 'Bu ne budalaymış; dur bununla biraz eğleneyim!" diyerek, bizi maymun gibi oynatıyorlar. Gezintilerinde bizi evlerinin kapısına dek, arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlâk ve âdetlerimizi bilmeyen bir adam, bir kimseyi bu hâlde görse, elbette 'Deliymiş!' der.
Fitnat Hanım'sa, Tal'at Bey'e darılmamıştı. Hiç insan kendi ruhuna darılır mı?
Reklam
Fitnat Hanım'sa, Tal'at Bey'e darılmamıştı. Hiç insan kendi ruhuna darılır mı?
Sayfa 159Kitabı okudu
Bugün Tal'at Bey şok duşünür. Hasta değil ha! Ben söyler hasta değil, amma başinda sevda var.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.