Yavuz Sultan Selim ellerini açmış, duaya oturmuştu: "Büyük Allah'ım! Senin adını anarak senin için savaşanları muzaffer eyle!"
İnsan ömrü her şeyi öğrenmeye yetecek kadar uzun değildir. Bir şeyler öğrenmek isteyen, işe küçükken başlamak zorundadır.
Reklam
Osmanlı Padişahı Sultan İkinci Mehmet, kararını çoktan vermişti. "Ya ben İstanbul'u alırım, ya İstanbul beni!"
Biz Allah'a güvenir, ancak ondan korkarız. Bütün küffar birleşip üstümüze gelse hak davamızdan geri dönmeyiz.
"Biz bir fikrin, bir dinin fedaileriyiz. Beklemek bize yaraşmaz. Şimdiye kadar bekleyerek mi onca kaleyi, yeri, yurdu aldık? Zafer ve selamet, iman ve cesarettedir. Hücum edelim!"
Reklam
Savaş insan kalabalığıyla kazanılsa Bizans kafiri kazanırdı.
Geliyorlardı. Renkleri, bayrakları, dilleri, isimleri ayrı insanların doldurduğu zırhlılar, Çanakkale Boğazını geçmek ve İstanbul'a ulaşmak için geliyorlardı. Akif'in dediği gibi: Çehreler başka; lisanlar, deriler rengârenk. Sade bir hadise var ortada; vahşetler denk! Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela... Hani tauna da züldür bu rezil istila...
Bugün bizi yönetenler "Ben de ben!.." bencilliğinden vazgeçip "Kim daha iyi ise o kazansın!" diyebilselerdi Türkiye ne siyasi ne de ekonomik krizlerle boğuşmak zorunda kalırdı.
138 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.