Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan salt bilmediği ortamlarda ve tanımadığı yabancı insanlar arasında tedirginlik duymaz
Bir anlamda, göçmen, her bir şeyden önce, dilini, düşüncesini değiştirmek zorunda kalan ve kendisi­nin bilmediği ve belki de, hiçbir zaman da tam ola­ rak bilemeyeceği, yabancı bir dilin konuşulduğu ve yabancı bir düşüncenin geçerli olduğu, bir toplum­ da yaşamak zorunda kalan insan demektir
Reklam
Aidiyetsizlik ve kök salamamak
Gene de, iki yıl bo­yunca her an geri dönebilme durumumuzu gözönü­ ne alıp bavullarımızı hemen hemen hiç açmadan sürekli hazır tuttuk.
Ayrıca, psikanaliz yazınında, doğal doğum olayı bile, çocuğun, annesinden, ana-rahminden ayrılışı, ilk büyük kopuş ve ilk büyük örseleniş (Urtrauma) ola­rak sıklıkla ve önemle vurgulanmıştır.
Eski toplumdan, geçmiş ya­şamöyküsünden kopma, büyük bunaltılar, acılar, suçluluk duyguları ortaya çıkarırken, bilinmeyenler ile dolu yeni toplumla, hangi düzeyde olursa olsun, her bir küçük karşılaşma, her bir yeni uyarım, bu kez de bilinmeyenlere , anlaşılmayanlara, "benden olmayanlara" karşı duyulan büyük ve yaygın korku­lara, tedirginliklere neden olmaktadır.
İnsan ne denli isterse istesin, zorlanırsa zorlan­ sın, belirli bir yaştan ve toplumsallaşma sürecinden sonra, doğduğu yerlerden, yakınlarından, ailesin­ den, içinde kişiliğinin en temel ögelerinin kalıplan­dığı kültür ortamından ve özellikle de anadilinden ve düşünce tarzından uzun süreler ayrı kalama­ makta, bunlardan kopamamaktadır
Reklam
İstemli ya da zorunlu, hangi koşullar altında ya­ pılmış olursa olsun, uzun süreli göç olayında, yaşa­ mın sürekliliğinden, -bir daha kolayına bağlanama­ yan- büyük kopuşlar vardır
hegelci anlamda mutsuz bilinç olarak var oluyorum.
Yitirdiği dış dünyaya karşı kendisine yeni bir iç mekan yapmıştır.
Göçmenler Ne Hissediyor...
Ülkesinden, yakınlarından ve bir anlamda, bireyin tüm benliğini koruyanlardan ayrılması, bunları terk etmesi ve yeni bir toplum, yeni insan ilişkileri ve özellikle de, yeni bir dil ile karşılaşması, benlik bilincinin gücünün ileri ölçülerde zorlanmasına ve hatta kimi zaman benlik bilincinin yetmezliğe girmesine neden olabilmektedir. Bu durumda, benlik bilinci, zaman zaman ya da sürekli olarak, varlığının kesin sınırlarını koruyamamakta, kendisini bir yitirip bir bulma konumuna girebilmekte; oldukça sıkça, dağılma, çözülme korkulan ortaya çıkabilmektedir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.