Aklmın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyelerinde elbiseler, gömlekler, çoraplar birikmeğe başladı; kurduğum hayaller, bir bekâr odasının dağınıklığına boğuldu.
Düşüncemin duvarlarına resimler asmak istediğim halde bir
türlü olmadı. Belirli noktalara biriken esya, odanın çıplaklığını daha çok ortaya çıkardı.