Sevebileceğim hiçbir yüz, özlemime
tat katacak hiçbir beden ve
yalnızlığıma yetecek hiçbir ölüm görmüyorum...
Sayfa 115 - De Ki Yayınları, Traurigkeit
Bir yazarı ve bir sanatçıyı büyük kılan ve geliştiren şey eleştirinin ta kendisidir.
Sayfa 21 - De Ki Yayınları, Giriş
Ölüm bana yakın şimdi, kış bana yakın,
Sayfa 124 - De Ki Yayınları, Unter dem Eisen des Mondes
Gece hakkında hiçbir şey bilmiyorsun kardeşim,
beni yoran bu acı hakkında hiçbir şey bilmiyorsun,
Sayfa 100 - De Ki Yayınları, Nichts weisst du, mein Bruder, von der Nacht
Doğduğumda, dünyada henüz bu kadar
üzüntü yoktu-,
Sayfa 101 - De Ki Yayınları, Hinter den Aehren
Edebiyat tarihinde Bernhard'ın Avusturya'ya olan nefreti gibi bir nefret görmek nadirdir. Bu nefret Bernhard metinlerinde bir kargış, bir beddua, bir ilenç sınırlarına kadar varır. İnsanların aklına "Peki ama Avusturya'dan bunca nefret etmesine rağmen Bernhard neden Avusturya'dan başka bir ülkeye gitmemiş, orada, nefret ettiği bu ülkeden uzak yerlerde hayatına idame ettirmemiştir?" sorusu gelebilir. Bu gayet doğal bir sorudur da, ama Bernhard'ı bilenler bilir, Bernhard aynı zamanda paradoksilerin, iç çatışmalarının, dilemmaların adamıdır.
Sayfa 47 - De Ki Yayınları, "Homo Austriacus" Olarak Thomas Bernhard
Cinsellik, Thomas Bernhard'da nefret ve tiksinti ile çizilen bir konudur. Yazarın tüm yapıtlarında başkahramanlar cinselliğe sırt çevirir, cinselliğin yalnızca iğrenç yönünü gören ve gösteren bir tutum sergiler. Onlar için cinsellik tahammül edilemez bir olgudur, çünkü aklı ve akıl ile ilintili her şeyi dışlar, tinsel uğraşılardan uzaklaşma ve aklı köreltme tehlikesini beraberinde getirir.
Sayfa 55 - De Ki Yayınları, Homo Austriacus" Olarak Thomas Bernhard
Kalbim gitgide daha da siyahlaşmaktadır,
çünkü siyah kanatlarla
kaplıdır.
Sayfa 160 - De Ki Yayınları, Gefangen
Şüphem gece yarısı gelir
gecenin paslanmış kalbine kadar gider
Sayfa 123 - De Ki Yayınları, Unter dem Eisen des Mondes