"Sana şunu da söyleyeyim, nihayet kendi hakiki, içgüdüsel düşlerini ve hayalini kurduğu aşkı bulmuş bir kadında kaçınılmaz olarak büyük bir mutluluk vardır, ama mutsuzlukların da en büyüğüdür bu. Çünkü ruhu öyle cömerttir ki, sevgisini verme isteğinin tatmini giderek daha zorlaşır. Seçtiği insana bedenini sunmak yetmez ona, ruhunu da onun ayakları dibine sermek ister. Günlerini ve gecelerini, emeğini ve ilgisini ona armağan etmeyi, sahip olduklarını ve iradesini onun ellerine bırakmayı ister. Bir Tanrı yerine koyar onu ve suretine bakmak bile haz verir ona. Eğer erkek akıl, maneviyat ve karakter bakımından kadından üstünse, ona erişmeye, kendini geliştirmeye çalışır, eğer erkek ondan daha aşağı bir düzeydeyse, fark ettirmeden onun düzeyine iner. İdolüyle birleşmek, beden, kan, nefes, düşünce ve maneviyat olarak onunla bir olmak -işte kadının dindirilemeyen susuzluğu budur!"
"Eminim ki biz erkekler, bir kadın ruhunun aşk örgüsünü pek az biliyoruz, genellikle de hiç bilmiyoruz."
Reklam
"Her büyük mutlulukta, o doruğa yükselirken karşılaşılan, kavranamaz bir an vardır. Bu anı düşüş izler. Dönüş noktası!"
"Dışarıdan bakılınca, eski arkadaşlarla buluşmalar hâlâ yürükten görünse de içlerinde, o kaçağa karşı hafif bir kırgınlık vardır. Hatta bekâr hayatının özgürlüğünü gönüllü olarak feda etmiş olan eski dostlarına acırlar. 'Eee? Evlilik nasıl gidiyor? Sağlığın, keyfin yerinde mi? Mutlu musun?' gibi sorular gündeme gelir. Ve bu dost gibi görünen, ama içten pazarlıklı, güvenilmez görünüşün arkasında bekârlara has bir kin gizlidir."
"Erkekler için, bir kadını sevmekten vazgeçmek hiç zor değildir; hatta erkeklerin sık sık eski aşıklarına döndükleri de görülür. Ama eğer kadın sevmeyi bırakırsa, eski aşkına bir daha asla dönmez."
"Okşamalarını eskiden olduğu gibi açlıkla aramıyordum artık, ama beni okşaması hoşuma gitmiyor değildi. Aşka teslim olmaya meyilli erkeklerin değişmez hikayesidir bu."
Reklam
339 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.