Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Masalını Yitiren Dev
ADNAN BİNYAZAR ~MASALINI YİTİREN DEV Adnan Binyazar adını ilk defa, Grafik ve Tasarım Öğretmeni olan arkadaşımdan duydum. Araştırınca yazarımızın Halk Edebiyatı alanında uzman olduğunu ve araştırma kitapları dahil, roman, öykü, deneme kitapları yazdığını, Ölümün Gölgesi Yok romanıyla da Orhan Kemal Roman Armağanı aldığını öğrendim. Bunları
Rus doktor yazar Anton Çehov,1860'da Taganrog Rus İmparatorluğu'nda doğdu.Dini konulara önem veren babasının zorlamasıyla kilise korosunda ilahi söylemiş, ticarette başarılı olamayan babasının yerine bakkal işleriyle uğraştığı için lise eğitimine ara vermiş,1976'da babasının iflas etmesiyle de genç yaşta hayatını kendi kazanmaya çalışırken zorlu geçirdiği çocukluk yılları nedeniyle hikâyelerinde çocuklara önem verirken, hüzünlü, incinmiş çocukları konu edindi.1884'te doktor olan Çehov, tıp öğrenimi sırasında ailesinin geçimine katkı sağlamak için çeşitli dergilerde yazılar yazdı. Ve Altıncı Koğuş adlı bu eseri yazarken(1892'de) yaşadığı bölgede KOLERA olması sebebiyle doktor olarak aktif rol oynadı.1897'de yurtdışındayken VEREME yakalandı ve tedavi için Kırım'a gitti.(Şu an tüm dünyada yaşanan salgın hastalıklar onlara yardımcı olmak için canla başla uğraşan sağlık çalışanlarımızı bana hatırlattı Çehov)🙏 Maalesef 1904'de kendisine TÜBERKÜLOZ teşhisi kondu ve hayatını kaybetti. Altıncı Koğuş'ta bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen novellasında, eğitimli bir hasta olan Dimitriç ile Doktor Andrey arasındaki felsefi çatışmaya odaklanıyoruz.İvan maruz kaldıkları adaletsizliğe, yaşamak zorunda bırakıldıkları berbat koşullara karşı çıkarken, doktor bunları görmezden gelmekte kılını bile kıpırdatmamamktadır.Doktor bunların farkına vardığında ise iş işten geçmiştir.Rusya'nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydının 'deliliği'ni simgeliyen bu eseri çok ama çok beğendim.
Reklam
Huzursuzluk! Nasıl anlatsam Issız bir yerde vurulmuş ve ölmekte olan bir adam Kan kaybından ölen, saatleri kalmış bir adam düşündüm Herhalde bu huzursuzluğu ancak böyle bir adam yaşayabilirdi Söylenmemiş sözler, gerçekleşmemiş ve gerçekleşmeyecek hayaller Yağmur yağıyor ve eline bulaşan kan daha akışkan bir hal oluyor Suratına sürüyor adam
ÖZEL BİR NESİL..! Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil… KİM BUNLAR? 1950 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında HALA 18’LİK DELİ TAYLAR GİBİ İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL..! Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış… İnce elenmiş
Bu sayfaya bir başkasının daha ekleneceğine hiç ümit vermemiştim. Hep o karanlık dünyamda saklı kalacağımı ve kimsenin beni bulmasına izin vermeyeceğimi düşünmüştüm. Fakat hayat bu kadar adil değilmiş. Saklandığınız o kuytu köşede sizi buluyor ve asla yapmam dediğiniz şeylere sizi bağımlı ediyormuş. Hatta bunu yapması için yıllara ihtiyacı yok
Akıl problemleri yaşayan insanlar.genellikle çocukluk yılları zorlu geçmiştir.yada zor dönemler atlatmıştır.kitap fayda etmez.Allah'a yalvarmaktan ona kul olmaktan başka çare gelmez.Allah korusun geri dönüşü olmayan tahtali köy yollari vardır.ateist olsaniz bile Allah'a dua edin.dua ayri birşey.Bizi Allahtan başka kimse kurtaramaz.Toplum olarak yine zorlu dönemlerden geçiyoruz yıl 2020 değil 2002 gibi.
Reklam
Günün makalesi
Ahlakın Güzelleşmesinde Yeni Tarz: İmam Nursi Modeli I. PSİKOLOJİNİN BUGÜNÜ İnsan ruhunun derinliklerini ve zenginliğini tanıma çabası insanın yaradılışından beri vardır ve var olmaya devam edecektir. Psikiyatri ve psikoloji insanı ele alan diğer bilim dallarından farklı olarak ruh ve beden ilişkisinin getirdiği çelişkiye çözüm aramak
Tren raylarında bir ölü şizofren; Şair Attila József'i saygıyla anıyoruz... (1905 - 3 Aralık 1937) SEVECEKLERDİ BENİ İyi nedir kötü nedir düşünmüyorum Çalışırım, acı çekerim: yaşamım bu. Takma pervaneli kayıklar, çanak çömlek yaparım, Kötü zamanlarda kötü, iyi zamanlarda iyi. İşlerim sayısızdır! Yalnız sevgim, Sezmekle bunları, boyuna bir yere
Jack London'ın Hayat Hikayesi
Bugün, "Vahşetin Çağrısı", "Beyaz Diş", "Martin Eden" gibi dünya klasiklerinin serseri ruhlu denizcisi ve Amerika'nın ilk ve tek proleter yazarı olarak gösterilen  Jack London'ın ölüm yıldönümü. Fabrikalarda işçi, denizlerde gemiciydi. Altın aramak için Alaska'ya giden yazar, ucuz otellerden, tozlu tren vagonlarından,
Yılmaz Odabaşı..
Marilyn ve Rabia / Yılmaz Odabaşı Marilyn Monroe, ölümünün üzerinden geçen yarım yüzyıla rağmen hâlâ bir efsane. Gayri meşru olarak dünyaya gelen ve annesini tımarhanede yitiren Marilyn’nin, mutsuz bir çocukluk geçirdiği ve bakımevlerinde istenmeyen bir eşya gibi görülme duygusuyla yaşadıkça didiştiği bilinir. Rabia’yı ise, Diyarbakır’da bir
216 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.