Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kocaman bir Dünya İçinde yapayalnız insanlar yaşıyor Yalnızlık insanın içinden başlıyor Bir derin ah çekmekte Bir sürü hüzün Bu mu senin gerçek yüzün Üstünde onca toprak Altında kim yaşayacak Toprağın altında ölüler olur Toprağın üstünde kocama yalanlar ve yalnızlık başlar Yalnızlık yalan mı...
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Reklam
Aslında dün ölmüştüm, bugün veya yarın cenaze namazını kaldırırlar, biraz tütün, biraz tarih kitabının yakılıp üzerine tükürülmüş bir yazgı cenaze namazımın kılınmasını isterim, ama dün öldüm, ölüler dilek dileyemez ki, belki de bugün reenkarne oldum, Sivas'tayım, şarkışlada, yanımda max stirner ve Albert caraco var, üç beş bira içiyoruz, Konya spor hakkında konuşuyoruz, sanki Yugoslavya olmasa Konya topçu alamaz diyor stirner, haklısın demek içimden geliyor ama caraco hadi ölelim diyor, birden ego anarşizmi diye birşey var diye bağırıyorum, sanki intihal yapmışçısına, sanki daha yaşamam lazım dostoyevski okumam, ve hayat mastürbasyonu yapmam lazım yani yaşıyor gibi yapmak aslında daha dün 25 yaşındaydım, peki hiç 25 yaşındaymış gibi oldum mu? evet aslında dün ölmüştüm, hadi cenaze namazına...
Her nefes alanı yaşıyor mu sanıyorsunuz, nabzı atan nice ölüler var...
Kaybedilmiş bir savaş üzerine - Svetlana Aleksiyeviç- 2015 Nobel Konuşması
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine Sevgili dostlar, Bu kürsüde tek başıma durmuyorum. Etrafımda sesler var, yüzlerce ses… Sesler her zaman benimle, çocukluğumdan beri.   Çocukken köyde yaşıyordum. Biz çocuklar sokakta oynamayı seviyorduk, ama akşamları, yorgun argın ninelerin -bizim orada nasıl derler- konuşlandığı banklar, mıknatıslıymış gibi
Halk: En iyi devrim, mezarda yapılandır!
Yönettikleri ülkede sürekli insanlar ölüyor, bu vahim ölümlerin sebeplerini tespit edip gerekli çözümleri halka sunmaları ve yatıştırıcı söylemler içerisinde olmaları gerekirken onlar en büyük çözümü sosyal medyaya sansür uygulayıp eleştiriden kurtulmak, kitlesel öfkeyi bastırmak, toplumu aymazlığa sürüklemek, meseleleri sümen altı etmek olarak görüyorlar. Bunu Amasra'daki 41 kişinin yaşamını yitirdiği maden "cinayeti"nde de gördük. Hiç kimse cezalandırılmadı ve toplu işçi cinayeti hemen unutuldu. Sürekli ölüyoruz. Her gün aramızdan birilerini ölüme uğurluyoruz. Bir kişinin iradesine ve aklına temsil edilen devlete ve sisteme karşı örgütsel mücadele içinde yer almak için ülkenin daha ne kadar bataklığa sürüklenmesi gerekiyor? Hepimiz açlık, yoksulluk, karanlık ve umutsuzluk girdabında sürüklenirken o bir kişinin lüks, şatafat, gösteriş ve aydınlık içinde yaşıyor olması, çok sert bir sivil itaatsizliğin fitilini ateşlemeye yetmiyor mu? Boğazına kadar boka battın, neyi bekliyorsun? Zulmün ben, sen ve diğerleri başkaldırmadan sona ermeyeceğini anlaman için illa ölmen mi gerekiyor gerizekalı?! Gündelik hayatında menfaatin söz konusu olduğunda gösterdiğin kurnazlığın yarısını memleketin için onurlu bir iş yapmaya harcasaydın çoktan devrim yapmıştık! Bu hain bezirganın saltanatını başına yıkmıştık! Şu ülkeden dışarıya adım atmayı başardığım an son nefesime değin bu halkı bitmek bilmez bir hınç ve öfke duygusuyla hatırlayacağım.( Onuru ve ülkesi için zulme karşı örgütlenmek isteyen azınlık hariç!) Yarın başka ölüler için tekrar konuşuruz.
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.