Doğru mu?
Vediha: Yirmi yıl önce gelin olarak girdiğim şu ailedeki kavgaları yatıştırmak, kusurları gizlemek, çatlakları onarmak için onca çabama karşın, bütün eksikliklerden ve mutsuzluklardan yalnızca benim suçlanmam doğru mu? Samiha ile Ferhat'ın aralarını bulmak için bu kadar uğraştıktan, "Sakın evini, kocanı bırakma Samiha" diye ona bu
İllegal düşün, legal yaşa. İstanbul bi ghetto. Tüm savaşlar alkışla başlar . Hep aynı senaryo.
Reklam
Bugün, metrodan çıkarken hiç tanımadığım birisiyle muhabbete girdiğim ve 1 saat boyunca Nietzsche hakkında konuştuğum bir gün oldu. Şöyle olaylara bayılıyorum. İstanbul yine şaşırtmıyor! 🫠🫠
Erden, Sadi (1896) Türk Besteci İstanbul'da doğmuştur. İlk müzik terbiyesini dedesi Hafız Hüsnü Efendi'den almıştır. Dedesi hafız olmasını istemiş, fakat Sadi Erden müzikle daha derin uğraşabilmek maksadıyla hafızlıktan vazgeçerek ud çalmaya başlamıştır. İsmail Hakkı Beyden bu sahada en geniş şekliyle istifade etmiştir. Udu iyice öğrendikten sonra bestelediği şarkılarla da ilgi çekmiştir. 150'den fazla çeşitli bestesi bulunmaktadır. Memuriyeti müzikle uğraşmasına engel olmamıştır. Bir çok talebe yetiştirmiştir. En sevilen şarkılarından biri: Sırma saçlı yarimin can bahşederken işvesi.
konum bildiriyorum bugün Kastamonu yarın İstanbul...
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.